Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.14
Hece dergisi bu ay 300. sayısı ile okuru selamlıyor.
Ocak 1997 yılında başladığı yayın hayatında Aralık 2021 itibariyle 25. yılını tamamlayan Hece’nin bu sayısında geçtiğimiz ay ebediyete uğurladığımız Diriliş düşüncesinin mimarı, şair, yazar, düşünür Sezai Karakoç ile ilgili şiir ve yazılar öne çıkıyor.
Kapağında Sezai Karakoç’un fotoğrafı ve
Güncel baskısı olmayan bu eserin yaklaşık otuz yıllık geçmişi olmasına rağmen bazı konularda neredeyse hiç diyebileceğimiz bir ilerleme kaydedilmediğini görüyoruz. Bu açıdan biraz üzücüydü. Günümüzde yaşadığımız ya da tartıştığımız aileye, kadınlara, çocuklara ve yaşlılara ilişkin sorunlar toplum dediğimiz çevrenin bu gruplar üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri, yaşadığımız mekanlarla ilgili tespitler, birey olarak ilişkilerimiz, dış dünyayla kurduğumuz etkileşimlerde neyi ne kadar nasıl örnek alıyoruz, bunları uygulamada ne kadar başarılıyız veya olması gereken nedir değindiği konulardan bazıları bu şekilde.
Üç bölümden oluşan kitabın en çok üçüncü bölümünü sevdim. Konu çeşitliliğini de sevdim. Anlatmı zenginleştiren başka eserlerden bolca örnekler, araştırma sonuçları ve değerlendirmeleri mevcut. Benim açımdan verimli bir okuma olduğu için rahatlıkla tavsiye edebilirim diye düşünüyorum.
Keyifli okumalar...
Kızım Olsan Bilirdin
Alzheimer’a yakalanmış bir insanın yaşadıgı sıkıntılar, ona bakanların, evlatlarının gözünden olan yasantılar anlatılıyor öykülerde. Zaman zaman çok eskilere gidip geliyorsunuz. Bazen de öyküyü anlatanın kim oldugunu anlayamabiliyorsunuz, anlatacı da zaman ve mekan da karısabiliyor. Acaba anlatan Zehra mı, Sıdıka hanım mı ya da kim bu öyküyü anlatan diye düsünebilirsiniz ama bu durum bana çok da rahatsızlık vermedi öykünün akışına bıraktım kendimi. Yer yer bazı şeyler birçok kere tekrar edilse de ben bunu hastalığın doğasına bağlıyorum ve yazarın bilinçli olarak bazı şeyleri tekrarladığını düsünüyorum.
Aileler, dağılmalar, hatırlamalar, unutmalar, hatırlayamamalar üzerine hüzünlü bir öykü kitabı. İnsan okurken ister istemez kendisinin veya sevdiklerinin basına böyle bir şey geldiğinde nasıl davranacağını düşünmeden edemiyor. İçimi ısıtan bir öykü kitabı oldu.
Yengeler Cumhuriyet’ini okuduğumda, bir de Enişte Risalesi varmış onu da okumalıyım diye düşünmüştüm.
Nihayet okudum.
Bazı kavramların sanki sadece bizim toplumumuzda bir karşılığı var.Ya da bize benzer birkaç ülkede daha vardır, bilmiyorum.
Mustafa Çiftçi ve Tanıl Bora derlemiş yine Enişte Risalesi’ni de.
Emre Akdere, Rita Ender, Ahmet Tulgar, Taçlı Yazıcıoğlu, Cihan Aktaş, Tolga Arvas, İmdat Avşar, Tanıl Bora, Funda Şenol Cantek, Mustafa Çiftçi, Kadir Dede, Jared Conrad-Bradshaw, Bağış Erten, Çağatay Hakan Gürkan, Giray Kemer, Metin Solmaz yazılarıyla eniştelik kavramına farklı bakış açıları getirmişler.
Okuması gerçekten çok zevkli bir kitap Enişte Risalesi.
Devrimden Sonra Gelen Baskılar
79’den İran devrim İslam’i bir etiketle yapıldı. Dünya da büyük bir yankı yapıldı, Ali Şerait ve Mürtaza Mütahari gibi İslam’i kanat aydınlar öbür tarafta ise Kürt kanata Abdurahman Qasımlo ve devrimden sonra İran ve Irak savaşın bıraktığı tahribat devrimin toparlamaması, devrimin Fars ve Şia mezhepçi bir anlayış gelişmesi bölgenin sorunların çözmekten çok çözüm öğretmekten çok sorun yaratan bir politika ile dengesin bozmaya çalışıldı!
152 syf.
8/10 puan verdi
İhtilalin Kadınları
Tavsiye olunur ki ;
Yaşadığımız tarihlerin evvelinde , ihtilal ve sancılı dönemlerde yaşanan hayatları kaleme almış Cihan Aktaş . Belki unuttuğumuz o 28Şubat mağduriyetlerini tekrar en derin hislerle okurken , değişen İslami duruşları da en net biçimde gözler önüne seriyor kitabında ..
Bir inanç ve dava çerçevesinde şekillenen hayallerin ne kadar hayata geçirildiğine , farklı evlilik anlayışları ile kurulan yuvaların insanın hayatına nasıl malolacağına değiniliyor..
Basit,sade bir üslupla ,hikaye tadında , acı gerçekleri hissederek okuyorsunuz ..
Dram ağırlığı olduğu kadar , betimleme de oldukça fazla . O zamanları merak edenlere , az-çok İslami bir davayla büyüyüp günümüz dünyası ile mücadele edenlere tavsiyemdir..
