Daha önce bu konularda cüzi bilgisi olan birinin yalnızca İslam Tarihine değil Dünya Tarihine karşı da merakını celbedecek bir kitap. Alana dair temel oluşturuyor ve heyecanı arttırıyor.
Rasûlullah (s.a.v) in hayatını bu kitapta okumadan önce bazen evinde, bazen mescidinde, bazen de mihrabında sürekli ashabıyla konuşan onlara dini anlatan bir suret canlanırdı hayalimde ama bu kitaba başladıktan sonra fark ettim ki (kitap hâlâ bitmedi bu arada) Rasûlullah (s.a.v) çok hareketliymiş
Âdem Apak’ın “Ana Hatlarıyla İslâm Tarihi” serisinin üçüncü cildi müesseseleşmiş ilk İslâm devleti olan Emevileri konu ediyor. Muaviye, Sıffin Savaşı’nda Hz. Ali’ye karşı kaybetmek üzereyken konuyu “Hakem Olayı”na taşır ve orada galibiyetini ilan eder. Hz. Ali’nin şehit edilmesiyle birlikte hilafet makamını sahiplenir. Emeviler böylece kurulur.
İslam tarihi tarafsız yazılması gereken bir tarihtir. Adem Apak da bu kitabında tarafsızlığa önem vererek tarihçilik yönünü öne koymuş. Kitap gerçekten okuması zevkli, anlaşılır ve akıcı. Halifelerin masum olmadığını anlamanız için mükemmel bir kitap.
Âdem Apak’ın “Ana Hatlarıyla İslâm Tarihi” serisinin ilk cildini hızlı bir şekilde bitirince ocak ayının beşinci kitabı olarak ikinci cildi hemen okumaya karar verdim. Müellif, bu ciltte “Hulefa-i Raşidin” şekliyle anılan Dört Halife Dönemi ve buna ilaveten Hz. Hasan Dönemi’ni konu ediniyor.
Çoğumuz gibi ben de Hz. Peygamber (SAV) Dönemi’ne genel
Tarih bilimine yeterli saygınlığı göstermediğimiz için bizdeki tarih bilgisi genel itibariyle sathîdir. Bildiklerimiz kulaktan dolmadır. Sorgulamadan kabul eder, hatta tarihî şahsiyetler arasında taraf tutar, saf belirleriz. Tarih, belki de dünyanın hiçbir medenî milletinde bizde olduğu kadar sulandırılmamış, içi boşaltılmamıştır. Resmî tarihimiz
Adem Apak
