#okudumbitti #kitapyorum
#dürtü #michaelhübner
#eylülayı 5.kitap
INTERNET ORTAMINDA NE KADAR GÜVENDEYİZ????
Dün gece merakımdan,uykuyla savaşan gözlerime rağmen kitabı bitirdim.
Sirf kendi zevki ve dürtülerini tatmin etme adına insanlara psikolojik ve fiziksel siddet egiliminde olan bir psikopat,hayatı çok yolunda giden,bilgisayarına gelen "bir dilek tut" mesajına "ZATEN HERSEYE SAHIBIM" diye cevap veren Dirk Bukowski'yle bir oyun oynamaya başlar.Hemde kanlı bir oyun!!!
Kitap ilerken,bir bölümde artık herseyin tersine döneceğini,çok kötü şeylerin olacağını biliyorsunuz.Iste tam da bu yüzden gerilimi hissediyorsunuz.
Iyi bir kurgu,karakterlerin duygularını yansıtmada gayet başarılı,akiciligi ile hiç sıkmayan,polisin olaylara dahil olması ile polisiye kıvamına gelip,mantiga yakışır çözümlemelerle başarılı bir kitaptı.
Hersey internet ortaminda basliyor,bir gün bir bildirim gelir ve tıklarsın.Ne olabilir ki sonucta???
Ama ya olursa???
Bukowski de böyle düşünmüştü,bilgisayarında kendinin haberi olmayan fotoğraflar gördüğünde,ya da diger insanların başına gelenleri okuduğunda.Iste her sey böyle başladı...!!!
Kitabı okurken,gecen ay okuduğum Daniel Palmer'in Gorme,Duyma,Konusma kitabını hatırlattı bana.Kurguda benzerlikle var.Ama bana sorarsaniz hangisi daha iyiydi,mantiksal düzen ve bağlantıları ile bu kitap diyebilirim.
KITAPLA KALIN
Hakan Günday okumamış olmanın "keşke"si uğradı kültür mabedime. Ben daha ilk satırlarda göz gezdirip harf ve kelimeleri dizginlemeye çalışırken hissettirdi varlığını. Gölgesi düştü önüme, hesap sorarcasına: ‘’Otobiyografik belleğinin hakimiyetini aldığın yaştan beri niye kesiştirmedin yolunu?’’ Neyse ki ölmeden önce kesişti
