Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Ahmet Ümit, genel olarak dilini ve cümlelerinin akıcılığını beğendiğim bir yazar. Ama kurgu kısmında başarısız olduguna inanmama sebep olan 2 kitabını okumuştum daha önce. Hani o, olay çözülene kadar çok heyecanlı giden ama son aşamada size, son sürat koşarken ayağınız takılıp yere düşmüşsünüz hissi veren, sonu şaşırtmacalı olsun diye saçma yerlere bağlanan kitaplardandı her ikisi de. Bu yüzden Ahmet Ümit kitaplarına karşı mesafeliydim ama "İstanbul Hatırası" tüm bu olumsuz düşüncelerimi yerle bir etti.
Heyecan kısmı ve akış yine çok başarılıydı. Yine sonunda büyük bir ters köşe yapmıştı yazar ama bu defa "bu neydi şimdi" değil "vaay be" dedirtti
Kitap; Dan Brown kitaplarındaki gibi sanat tarihi üzerinden ilerlemiş, İstanbul tarihiyle bağlantılı 7 cinayeti, İstanbul'u kadim kılan tüm detaylarla beraber işlemiş. Okurken eğiten ve öğreten kitaplardan... Başlarken bu yorumu yapacağımı asla düşünmemiştim ama "ben çok beğendim"
400 syf.
·
Puan vermedi
Tek kelime ile muhteşemdi! Soluğunuzu tutup tek nefeste okuyacağınız bir kitap. Dan Brown yine bir harika yaratmış ️Kitabın kapağını kapattıktan sonra "Vay bee! "dedirtecek kadar mükemmel.
Okurken bana bir şeyler öğreten ve bunu yaparken de sıkmayan kitaplara tek kelimeyle aşık oluyorum.
Okullarda fiziğin bu kısmını da böyle anlaşılır anlatsalardı eminim çok daha fazla bilim insanı çıkardı. Ben fiziğin biyolojinin ne kadar büyüleyici olduğunu mezun olduktan sonra öğrendim.
Benzer olarak gösterilen Dan Brown eserleriyle karşılaştırmak istemiyorum. Kesinlikle ikisinin de yeri ayrı. Ama son 50 sayfada beni öyle heyecanlandırdı ki sanki zaman durdu, akmadı. Kitap bitmek nedir bilmedi. Basitçe üstünden geçildiğini hissettiğim anlar, bölümler de oldu ama bu beni rahatsız etmedi. Kitabın geneli öyle güzel ve bana o kadar çok şey kattı ki o kısımlara asla takılmadım.
İhanetin Noktası çok beğenerek okuduğum bi kitaptı. Kitabın kalınlığı sizi aldatmasın oldukça akıcı nasıl bittiğini bile anlamayacaksınız. Gerilim, heyecan ve giz. Öyle güzel işlenmiş ki kitabı elimden bırakamamıştım. Gözlerimin okuma hızı kitabın akıcılığına yetişmiyordu. Gözlerim yoruluyordu. Uzun zaman oldu bu kitabı okuyalı ama hala fikrim değişmedi. Bazı kitaplar vardır okursun, o an çok beğenirsin fakat yıllar geçer bilgi ve deneyimlerinle artık sen aynı sen değilsindir. Ve önceki okuduğun kitap sana artık vasat gelebilir. Ama bu kitap öyle değil. Bana bu deneyimi yaşatan tek kitap budur. Oldukça başarılı.
Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Selametle..
azıcık spoiler olabilir emin değilim.
Dan Brown romanlarının çok sürükleyici olmasının yanında en sevdiğim yanı her romanında sanki bir ören beldesini, ya da bir sanatçıyı ayrıntısına kadar bize öğretme hedefiyle tatlı tatlı tarih ve sanat anlatmasıdır. Sürekli olarak okurken bir yandan da anlatılan eserleri googlelamak zorunda hissederim kendimi hep. Öyle bir sanat ve tarih düşkünlüğüm de olmamasına karşılık. Öyle de tatlı, heyecanlı ve bol hikayeli anlatıyor çünkü. Başlangıç romanını okuduktan hemen sonra görmüştüm Barcelona'yı ve Sagrada Familia da ya da Gaudi'nin evinde gezerken sanki tanıdık yerlerde gezer gibi hissetmiştim. Cehennem kitabıysa hiçbilmediğim yerlerde başlıyor ancak İstanbul'da Yere Batan Sarnıcında sonlanıyor. Bu kez kitabını okurken en azından daha önce gezdiğim yerlerde dolandığı için hikayenın içine girmek de kolaylaştı.Pandemi sürecini hala atlatıyor olmamızdan mı bilmem konu beni çok rahatsız etti. Çok gerilimli okudum. Nüfus kontrolünü sağlamak için bir salgını yaymaya çalışan bir bilim adamı ve tabi ki onu durdurmaya çalışan DSÖ ve herkese karşı olan başka bir organizasyon. Bir sanat ve tarih profesörünün bu denklemde ne işi var demeyin. Okuyun kendiniz bulun. Yazarın favorim olacak bir kitabı değil benim için. Ama yine de okuduğuma sevindim.
Hızla ilerleyen nüfus artışının insanlık adına bir son olduğunu Dante Alighieri'nin İlahi Komedyasıyla bağdaştırılarak anlatan bu romanın sanat ve tarih ile perçinleşmiş bir eser olduğunu göreceksiniz.
Yazar dili çok akıcı bir şekilde kullanmış. Bir okur olarak sıkılmadan okuduğumu söyleyebilirim. Kitabı okurken aslında benim aklımdan hiç çıkmayan bir konu var ki o da dünya nüfusunun gerçekten hızlı bir şekilde ilerlemesidir. Aslında bu kitap gerçekle yüzleşmemiz ve inkar ederek hayatımıza devam edemeyeceğimizi anlatıyor. Bence konu sadece nüfus oranının dengesiz bir şekilde artması ve sonumuza giderken bihaber olmamız değil. Asıl konu hayatımızda bir çok olay karşısında göz göre göre inkar içinde olmamız.