Evet, kült #bilimkurgu #johncarter serisi üçüncü kitabı #marskomutanı ile devam ediyor. Efenim bu seriyi neden çok seviyorum? Çünkü yazıldığı döneme bakılacak olursa yazarı bir deha. Tamam, o yıllarda bilimsel araştırmalardan da yararlanmış, tahminlerinin bir kısmı tutmuş ya da tutmamış olabilir. Ama bu hayal gücünün çok geniş olduğunu gösteriyor.
Bu serüven sonraki nesillerin pekçok film ve kitaba ilham olmuş. Hatta #starwars, #avatar da bunların içinde. 
Fihrist Kitap 'in çevirmen ve yayıncı notlarını okumaktan son derece keyif alıyorum. Çünkü bize kitap ve yazar hakkında da bilgi vererek çalışmanın önemini anlamamızı sağlıyor. Feyvırıtım olma sebeplerinden biri de bu.
Evet, John tuhaf bir şekilde kendi Mars'ın topraklarında savaşırken buldu. Sonra aşık oldu ve Mars kaosa dönüşecekken tekrar dünyaya dönmüştü. Ve sonra yeniden aşkına kavuşmak için Mars'a geri döndü. Ama bu kez büyük bir sorun vardı: Olması gereken yerde değildi ve karısı kayıptı. Üçüncü serüvende düşmanlarından intikam alıp karısını kurtarmaya ant içti.
Ah John Carter üzümlü kekim Romantik, sadık komutan Dördüncü kitapta beni neler bekliyor, merak içindeyim. Ve evet, bu seriye ba-yı-lı-yo-rum! Dehşet ve ibretle okumanızı tavsiye ediyorum!
