"Eğer önümdeki birkaç dakika boyunca hissettiğim duygu korkuysa, Tanrı korkaklara yardım etsin çünkü şüphesiz ki korkaklık, korkakların en büyük cezası."
.
.
"Öp beni, John Carter," diye mırıldandı. "Seni seviyorum! Seni seviyorum! Tam da böylesine sevgi dolu ve mutlu bir hayata başlayacakken bu şekilde ayrılmamız çok gaddarca."
.
.
Merhabalar sevgili kitap dostlarım ️ bilim kurgu, distopya sevenler burada mıyız? Sizleri John Carter 'ın ütopik dünyasında, akıl almaz bir maceraya davet ediyorum. Hazırsanız başlıyoruz
.
.
Aslında, Virjinyalı bir Yüzbaşı olan John Carter iç savaş bittikten sonra evine döndüğünde beş kuruş parasının kalmadığını fark etmiştir.. Buna bir an önce çözüm bulmak isteyen kahramanımız, arkadaşı ile birlikte değerli taşların olduğu bir maden aramaya başlar. Arizona'da Apaçi basınından kaçıp, can havliyle kendini bir mağaraya atan John Carter için, bambaşka bir dünyanın kapıları aralanır... Yerde baygın halde yatan bedenine bakan John, ölüm böyle mi diye düşünürken çekildiği karanlıkta bayılmış, gözlerini Marsta açmıştır... Ve karşısında bulduğu birbirinden ilginç yaratıklarla maceradan maceraya atılmış, bu sırada aşk da kapısını çalmıştır...
.
.
Yazıldığı dönem göz önünde bulundurulduğunda, gerçekten başarılı olan bu eserde yazarın hayal gücünü tebrik etmek gerekir diye düşünüyorum. Çünkü, Marsta yaşamına devam eden üç halk kurgulamış yazarımız.. Helium, Zodanga ve Thark... Hepsi de kıvrak zekânın ürünü olan bu canlılar ve John Carter 'ın maceraları mutlaka okunmalı der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim. Kitapla kalın ️