"Dünyaya gelmek, bir saldırıya uğramaktır" cümlesiyle başlıyor bu güzel kitap.
Bence önce kitabın ismini anlamalıyız; nereden geliyor, nedir işin aslı diye. Kısaca açıklamak gerekirse:
Henry David Thoreau, ABD'nin, Meksika'ya karşı yürüttüğü savaş sırasında, 'ödediği dolar, bir adam öldürmek üzere tüfek satın almaya yaramasın' gerekçesiyle nüfus başına konan vergiyi vermediğinden bir gece hapiste yattı. Thoreau'nun özgürlükçü arkadaşı Ralph Waldo Emerson, arkadaşını görmek üzere Thoreau'nun hücresine girdiğinde aralarında aşağıdaki konuşmanın geçtiği anlatılır:
"- Henry, neden buradasın?
- Waldo, sen neden burada değilsin?"
İsmet Özel o karmakarışık kafasını, derin his ve birikimlerini yazıya dökmeye çalışıyor elinden geldiğince. Tabii böylesine dolu bir insanın kalemi de şaşırtmayacak ölçüde ağır ve zor anlaşılır gelebiliyor.
Kendini anlatıyor şair. Gençliğini, ara sıra çocukluğunu, ilerleyen yaşlarını... Yaşlanmanın neler kattığını, nelerden pişman olup olmadığını...
Başta şiirden bahsediyor; şiir nedir ne değildir diye. Sonra komünistlik zamanlarından, İslamiyet'i hayat yolu olarak benimsediği zamanlardan. Sonra da her konudan serpiştirmeye başlıyor. Kocaman, karışık bir dünya oluyor kitap bir anda.
Özellikle İsmet Özel'i anlamak isteyen, düşünce yapısını ve bu düşünce yapısının nasıl geliştiğini merak eden herkesin okuması gereken bir kitap.