"Ufuk bir kez belirince, insan gözlerini bir kez yola çevirince, yaşadığı yerle arasında bir çatlak oluşur. En yakınındaki hayat hayat olmaktan çıkar.
Yazar; edebiyat, sinema ,hatta dizi metinleri üzerinden ele alıyor konuları.Gidenin, dönebilenin, kalanın gözünden bakarken farklı yollardan ilerleyerek yakın dönem metinlerinden günümüz politikasına bakmamızı sağlıyor.Pek çok yazarın cümlesini bir araya getirip onları bütünleyip bize sunuyor.
Kendi düşüncelerimizi bir kenara bırakıp başka gözlerden O konular üzerinde yeniden düşünmeye çalışıyor ve karşılaştırıyoruz.
Kimler mi var; Walter Benjamin,Çukur dizisi, W.G Sebalt, Orhan Kemal, Latife Tekin,Pessoa, Tanpınar,Ayhan Geçgin , Cemil Meriç Nuri Bilge Ceylan filmleri,Barış Bıçakcı...
Bugün evin hayatımızın merkezine oturduğu bir dünyada bizi evin gerçek ve mecazi olumlu veya olumsuz anlamları üzerine düşünmeye çağıran deneme ve fragmanlar dan oluşuyor ikinci hayat.
Kapağı ile beni kendine çeken, bir o kadarda anlamlı,- kırık yerlerinden altın tozuyla yeniden birleştirilerek ikinci hayat şansı tanınmış bir fincan,belkide eskisinden daha değerli hale gelmiş.-sizce de öyle değil mi?