Sait Faik'in hikâyeleri, her daim farklı bir tat sunmuştur bendenize. Hayatın sıradan ve basit görünen hadiselerini, vakalarını sade ve temiz bir üslupla hikaye formuna döküp okura sunmak; her yiğidin ve yazarın harcı değildir.
Sait Faik, 'Durum hikâyecisi' olarak bir 'Çehov misali' olduğundan söz edilir. Yani, Sait Faik, Çehov'un Türk Edebiyatındaki terennümüdür, demek de mümkündür. Bu sebeple, erken yaşta vefat etmesine rağmen hemen her hikâyeseverin ilgisine mazhar olmuş bir şahsiyettir.
Bu eser ise, Sait Faik'in hikâyeciliğinin ve edebiyat yeteneğinin zirvelerindeyken kalem aldığı eseridir. Ne demek istiyoruz burada? Devrinde edebiyatımızda yeni yeni yer bulmaya başlayan "gerçeküstülük, bilinç akışı, rüya tekniği" gibi modern edebiyatın başat karakteristik özellikleri bu eserin hikâyelerinde yer bulmaktadır. "Havuz Başı" adlı eserdeki gibi safi durum hikâyesi üslubu yerine bu eser, bizlere, modern hikâyeler arz etmektedir. "Son Kuşlar" hikâye kitabının ileri safhası gibi de diyebiliriz.
Muhakkak okunması gereken eserler listesine ilk sıralardan girmeli bu eser, zira Türk Edebiyatının klasiklerinden biri olarak zikredilmektedir "Alemdağ'da Var Bir Yılan".
İyi okumalar dilerim.
Muhabbetle.