Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Kitap genç,toy,acemi Hüseyin Rahmi'nin yazarlığa başladığı kitabıdır. Bu kitaptan sonra diğerlerini de okumak isteyeceksiniz. Daha sonraki eserlerinin ilk nüvelrini ve karakterlerinin temeli olan bir kitap. Deli filozof, Kokotlar Mektebi,Mürebbiye,Şıpsevdi gibi kitaplar bu kitaptan ilham alinarak yazilmiştir.Özellikle bu kitabın devamı olarak Şıpsevdi okunmalı.
Kitapta; eğitimli metres yetiştirilen bir “okul” arka fon olarak kullananılıp, kadın erkek ilişkileri ve kadının toplum içindeki yeri, kimi zaman okurun kafasını karıştıracak kadar keskin sorularla irdelenmiş. ((Öğğğğk yoruma gel).
Evet kötü bir yorum , sitemizdeki tartışmalarda bolca kullanılan anlamıyla “doyurucu “ değil. Ama bir sor, yaptım
Hüseyin Rahmi’nin doğallığını seviyorum sanki içimizden biri gibi olayları anlatıyor olması onu daha çok okumamı sağlıyor her kütüphaneye gidişimde mutlaka bir eserini okumadıysam mutlaka alırım bu eserinde ismi dikkatimi çektiği içim almıştım bahsedilen konu ise evlilik ilişkisini ele almış ve o zamanki toplumda ki kadın-erkek eşitsizliğini öne çıkarmak istemiştir zinanın yaygınlığını ve evlilik düzenin bozulmasından epeyce bahsetmiş bazı yerlerde ayrıntılı Bilgi vermiş aslında okurken insanları da düşündürmek istediğini düşünüyorum. Burada aldatılmanın zorunluğu olduğu üzerine durulmuş bu sırf kadın erkek ilişkisi olarak değil hayatın her alanında olduğunu da romanın sonlarına doğru görmüş oluyoruz.
Yeni kitap tercihim Hüseyin Rahmi Gürpınar olsun yine yeniden dedim️
Ulviye Melek adındaki kadın ünlü bir kokottur. Zamanında birçok zengine metreslik yapmıştır ve şimdi de İstanbul’da bir kokot mektebi açmıştır. Kadının amacı metresliği meşru hale getirmektir. Sohbet de bu konu üzerinedir.
Yine yeniden Hüseyin Rahmi Gürpınar.Bu kez Nietzsche hayranlığını açık açık gösteren bir Hüseyin Rahmi Gürpınar var.
Mizahtan çok felsefe var.Yine ahlak kavramı sorunlu.
Evlilik,sadakatsizlik,
kadın erkek ilişkileri,
aldatma,aldanma,hayat kavgası hepsi içi içe...Ulviye Melek hayatını metreslikle yaşamış bir kadın,’Kokotlar Mektebi’ adında bir okul açıp bu işi sistemleştirmeye çalışırken toplumcu yazar Kudret Ali Bey’den kalemiyle destek ister.Sonrası basit, herkesin anlayabileceği felsefe muhabbeti ve aralarda aşk hikayeleri de var.
Yazdığı her kitabı çok seviyorum.
Her kitap başka bir bakış açısı,başka hayatlar,başka insanlar,başka karakterler...Bir de bi şey var kitaplar varken asla yalnız değilsiniz!..Hüseyin Rahmi Gürpınar’ı duymayan yoktur ama okumayan varsa mutlaka okusun!..Benim okuma dünyamda en sevdiğim arkadaşımdır kendisi.
Davam
Necmettin Erbakan (29 Ekim 1926, Sinop - 27 Şubat 2011, Ankara), Türk siyasetçi, mühendis, akademisyen ve Türkiye başbakanı. Başbakanlık görevini 28 Haziran 1996 ile 30 Haziran 1997 tarihleri arasında sürdürmüştür. 28 Şubat sürecinden sonra istifa etmeye zorlanmıştır ve kendisine 5 yıl süreliğine siyaset yasağı getirilmiştir. Kayıp Trilyon
İddialı bir Gürpınar romanını geride bıraktık. 7 numaralı kategorinin Hayattan Sayfalar kitabının dışındaki tek eseri Kokotlar Mektebi’dir. Bu kategorinin ana teması toplumun en temel sorunlarından biri olan fuhuş ile alakalıdır. Bunu alaya almadan, ciddi bir tavırla anlatması da önemli bir mesele tabi.
Tabi revaçta olan yalnızca fuhuş değil. Kadın erkek ilişkileri, aldatılmalar, ayrılıklar, evlilik gibi toplumsal konular da dikkat çeken diğer ayrıntılar. Tabi öncelikli karakter olarak Ulviye Melek adındaki birçok zenginin metresliğini yapan kadının İstanbul’a gelerek bunu bir meslek haline dönüştürmesi ve bir okul açmasını anlatıyor.
Akabinde genel olarak bahsettiğimiz maddelere dair görüşler, felsefe diyebileceğimiz yazılar mevcut. Tabi buradan bazı çıkarımlar yapmak da mümkün. Mesela kitabın başında kadının kim olduğunu söylemesi ve yaptığı işle alakalı bir okul açma isteğini dile getirmesi. Bunun için bir yazara giderek kendisine destek vermesini istemesi. Yazarın düşüncesi ise oldukça genel ve üzerine tartışılması mümkün bir düşünce olarak karşılımıza çıkar. Okulların amacı iyiyi, doğruyu, bilimi öğretmek değil midir? Peki o zaman Kokotlar Mektebi?
Olaylar ise okuyucu sürükleyip götürecek nitelikte. Yazarın kendi ürünü olan karakterinin karşısında bir tutum sergilemesi de dikkat çekici. Aynı zamanda kadınlardan korkan, onların tehlikeli olduğunu düşünen ve evlenemeyen (kim bilir belki de çok sevdi ama olmadı) birinin bu tarz kitaplar oluşturmasına pek şaşırmıyorum açıkçası.
Hepimize iyi okumalar dilerim..
Hüseyin Rahmi Gürpınar herkesin bildiği üzere Türk edebiyatının şüphesiz en önemli isimlerinden biri.
Kokotlar Mektebi; bizleri düşünce pratiği yapmaya sevk etmenin yanında, bolca alay ve yine bolca felsefe içeriyor. Ben kitabı ilk başlarda pek sevemedim çekmedi beni nedense, hatta bir ara bıraksam mı diye düşündüm. Sonrasında çok daha doğal ve akıcı bir şekilde devam etti (ya da en baştan beri öyleydi de ben anlayamadım) ve bitirdiğimde iyi ki bırakmamışım dedim…
Kitabın görünen konusu; yıllarca metreslik yapmış bir kadının açmış olduğu “Kokotlar Mektebi” ve bu sayede kokot olmanın mesleğe dönüşmesi ve meşrulaşması isteği. Lakin iç yüzünde kitap bundan çok daha fazlası. Evlilik, ahlak, kadın-erkek ilişkileri, eşitlik, ölüm, yaşam, intihar, aldatma, fuhuş, sadakatsizlik, aşk, acı, ahlaksızlık, aldanış, hayata tutunma çabası ve içinde savrulup gidilen bir hayat gailesi.
İşte tüm bunları ve fazlasını mükemmel bir anlatımla güzelce harmanlıyor ve bizlere anlatıyor Hüseyin Rahmi.
Batılılaşma sürecindeki aile ve ahlak kavramlarının farklılaşması ve toplumun bu sürece ayak uydurma çabası dahilinde gelişen olaylar hicivle birleşerek o dönemde yaşayan biri tarafından anlatılarak bizleri aydınlatıyor. Hüseyin Rahmi’yi mutlaka biliyorsunuzdur lakin okumadıysanız (bu veya farklı bir kitabı ile) mutlaka bu deneyimi tadın derim.
Keyifli Okumalar!
460 syf.
7/10 puan verdi
Osmanlı Devleti döneminde ilkokul görevi üstlenen sıbyan mekteplerinin incelenmesini konu edinen "Bir Eğitim Tasavvuru Olarak Mahalle/Sıbyan Mektepleri" kitabı İsmail Kara ve Ali Birinci tarafından hazırlanmıştır.
Söz konusu kitabın büyük bir çoğunluğu mahalle mektebi hatıralarının derlenmesi sonucu oluşmuştur. Geri kalan bölümler ise
Zamanının Ötesinde Bir Roman
Hüseyin Rahmi Gürpınar, bana göre Türk edebiyatının en özel yazarlarından biri. Herhangi bir edebî topluluğa katılmamış, toplumcu çizgisinden ödün vermeden eserlerinde halkın dilini kullanmış ve gündelik hayattan insan manzaralarını bütün gerçekliğiyle anlatmış.
İşte bu eseri de yine aynı üslubun tüm özelliklerini taşıyor. Bu roman öncelikle 6
