Kasaba, Trevanian'ın ilk kitabı imiş, yazardaki cevherin ilk ipuçlarını da cömertçe sergiliyor. Çünkü cinayet romanı gibi görünse de çok katmanlı bir kitap Kasaba.
Kitabın adını alan Main(Kasaba), Kanada'da büyük bir şehrin göçmenlerden oluşan eski kısmı, sürekli bir göçmen sirkülasyonu var. Içinde yaşayanlarla bütünleşen, nefes alıp veren bir organizma burası.
Ülkeye yasa dışı yollardan gelmiş ve kimliği olmayan bir yabancının bıçaklanmış cesedi bulunuyor Kasaba'da. Soruşturma sırasında her bölümde çeşit çeşit insan geçit yaparken, her biri kitapta yer alan bu cinayetin gizemini tamamlıyor. Hatta doğa ve hava durumu bile rol alıyor.
Kayıplarının derin acısı ile başa çıkmaya çalışırken yalnızlaşan arızalı insanları sevdim, suç işleyenin bakış açısını da anladım -romanda birbirinden farklı pek çok suç işleniyor çünkü-.
Suç-günah-adalet kavramlarını sorgulatan konuşmalar romanın özetiydi adeta.
Trevanian okumak büyük bir keyiftir diyerek, iyi edebiyatı tatmaları için herkesi bu şölene davet ediyorum.