Kim Jason gibi bir adama aşık olmaz ki….
Kitap boyunca eridiysem onun sayesinde. Ama bu kitapta Jason’un aksine canım Victoria’ya da hayran kaldım. Neden mi? Çünkü onun gibi akıllı ve güçlü bir kadın bu tür kitaplarda çok zor bulunuyor. Bu yüzden bu konuda yazara da, Victoria’ya da hayran kaldım.
Victoria, annesi ve babasını kaybedince tek akrabası olan büyükannesinin yanına kardeşiyle birlikte Amerika’dan İngiltere’ye gidince olanlar olmaya başladı. Kendini bir an da İngiliz adetlerinin içinde bulunca Victoria’nın sert mizacıyla eğlenceli bir kitap okumaya başlıyorsunuz. Ama Victoria büyükannesi tarafından kabul edilmeyince uzaktan akrabasının yanına gitmek zorunda kalıyor ve işte burada Jason aşkım karşımıza çıkıyor.
Jason ise Londra’daki sosyetik güzellerin gözde bekarı, sert görünümlü, sert bakışlı ama dillere destan yakışıklılığıyla düşülmeyecek bir adam asla değil. Üstelik sadece kadınlar değil, aynı zamanda erkeklerde ondan çekinip korkuyor. Eh böyle bir adamın hakkından kim gelir? Tabiki söylediğini saklamayan, cesur (kurt büyütecek kadar cesur) bir o kadar da merhametli Victoria. Aşkları çok zor ve oyunlarla gelişiyor ama sonunda birbirlerine tapar gibi aşık oluyor ki içiniz gidiyor içiniz.
Benim gitti şahsen. Onların beraberliklerini daha fazla okutmadığı için yazara kızgınken böyle iki harika karakteri yazdığı için de hayranım. Jason’u nasıl unutacağımı bilmiyorum ama kesinlikle favori historical kitaplarımın arasına girdi. Şiddetle tavsiye ederim.