Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
640 syf.
8/10 puan verdi
Kitap gerçekten çok güzeldi sınav haftası olmasına ragmen okumadan edemedim.Kitaptaki karakterlerden Stevie"yi how I met your mother"daki Barney Stinson"a benzettim ve çoğu diyaloğunda kahkaha attım:) Kısacası okuyun içinde her şey var :)
Rus devrimi hakkında veyahut devrim dönemi Rusyası hakkında onlarca eser vardır. Kimisi olaya kapital taraftan bakar kimi ise körü körüne komünist taraftan. Oysa bu kitap bir aşk hikayesi etrafında şekillenmesine rağmen dönem Rusyasına devrime insanlara kızıl ve beyaz ordu savaşlarına öncesinde birinci dünya savaşı Rusyasına gerçekten uzaktan realist bir aksiyonla bakmakta ayrıca dönemi bilenler için kitabın aşk kısmı ortadan kalkar alt metinde ise Mother Rusya kavramına iner. Okuyun efendim yavaş yavaş ve hazmederek. Ayrıca aynı adlı uyarlama filmde çok güzeldir.
Kitap çok eğlenceli gelecek. Ben de kafa dağıtmak için aldım zaten. Kankalığın kökenine indiğimizde yazarımız bizlere bayağı gülünç (onlara göre tabi ama bize de komik geliyor yalan yok) kısımlar vermiş. Tanrı ve Musa kankamız demesi, Habil ve Kabil’in kankalık kanununu bozduğu ve beraber takılıp manita avlayamadıkları, Spartalı ve Truvalı
Sadece HoW ı met your mother dizisinden dolayı okudum:) kitap resmen Barney Stinson ve Matt Khun ağzıyla yazılmış komik ve değişik eğlenceli metotlar bululan bir kitap.
Ben sahafta denk geldim para bile vermedim denilenbilir bazen sahaflar size ufak sürprizler yapar
Angela's Ashes, Filled with on every page with Frank McCourt's great humour and compassion. This is an excellent book that bears all the marks of a classic.
The only thing I regret is not knowing about this book and Frank Mac Court before. The story is heart breaking but the way it's told is HILARIOUS!!! I couldn't put the book down! I would read on everywhere literally laughing out loud. His sense of humour is over the top. I laughed so bad when trying to picture what he was saying, which happened in every passage I read. I've never read a story this sad, yet very funny. Reading this book brought me so close to McCourt.
So begins the Pulitzer Prize winning memoir of Frank McCourt, born in Depression-era Brooklyn to recent Irish immigrants and raised in the slums of Limerick, Ireland. Frank's mother, Angela, has no money to feed the children since Frank's father, Malachy, rarely works, and when he does he drinks his wages. Yet Malachy-- exasperating, irresponsible and beguiling-- does nurture in Frank an appetite for the one thing he can provide: a story. Frank lives for his father's tales of Cuchulain, who saved Ireland, and of the Angel on the Seventh Step, who brings his mother babies.
Perhaps it is story that accounts for Frank's survival. Wearing rags for diapers, begging a pig's head for Christmas dinner and gathering coal from the roadside to light a fire, Frank endures poverty, near-starvation and the casual cruelty of relatives and neighbours yet lives to tell his tale with eloquence, exuberance and remarkable forgiveness.
This book is written in such a beautiful way with such a free, powerful voice. I will have to read McCourt's other books now to see where they will take me.
Thank you for the wonderful story!
Bu metin İngilizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Bu kitabı yıllar önce Londra'dan satın aldığımı söyleyerek başlayayım, ancak onu bitirmek için birçok denemem gerekti. Çünkü birinin takdirini hayal ediyorum
'Seni Bulana Kadar' büyük ölçüde ilk birkaç yüz sayfayı geçme yeteneğine bağlı olacak; bu sayfaların çoğu bir anne ve onun dört yaşındaki oğlu Jack'in çeşitli İskandinav kiliselerine ve dövme salonlarına seyahat etmesinden oluşuyor. çocuğun babası. Jack'in babasının gerçek hikayesi ve adamın yokluğunun sonunda oğlunun karakterindeki kusurlara nasıl katkıda bulunduğu kitabın ana odak noktasıdır, ama aman Tanrım, oraya ulaşmak çok uzun zaman alıyor.
Bu arada, Jack'in çocukluğuna ve eğitimine ilişkin, belirli bir sıra olmaksızın aşağılama, güreş, taciz ve kendisinden çok daha yaşlı kadınlarla seksten oluşan, bir aktör olarak kariyerine devam eden ve onunla tuhaf ilişkisini kapsayan kapsamlı bir anlatımla karşılaşıyoruz. birçok yönden hayatının aşkı olan yaşlı bir kız. Hikayenin ilerlemesi biraz zaman alsa da, sonunda gittiği yönü seviyorum. Okuyucular olarak bizlerin, sonunda gerçeği keşfedene kadar neredeyse Jack kadar kör olmamızı gerçekten takdir ettim.
Sonunda, bir adım uzaklaşıp tamamlanan bulmacayı gördüğümüzde romandan bir tatmin duyarız. "Seni Bulana Kadar" gençlik ve olgunluk perspektifiyle oynayan iyi bir bilmeceye sahip. Ancak bu kitapla ilgili son düşüncem, 822 sayfalık olması nedeniyle çok uzun sürmesiydi. Sadece yaklaşık 500-600 sayfalık keskin zekâ ve ironiyi ve aşırı zeki insanları ve/veya onların diyaloglarını idare edebilirim.
This is an unusual novel and not for everyone. A short (184 p) and intensely strange book by Nobel candidate Vesaas. Like nothing else I've ever read, I can't exactly say I enjoyed it, but I will never forget it, and as I read it I became increasingly aware of its literary 'credentials.' This would make a prime candidate as a set text for
“Freeing yourself was one thing, claiming ownership of that freed self was another.”
“That “Love is or it ain't. Thin love ain't love at all.”
I picked up this book because I wanted to get some perspective, but I feel changed after reading this book. So complex, so painful, so painfully beautiful, such life in the telling of this story, It
mutlu pazarlar herkes! gerçi pazar bitmeye yaklaştı ama, takvimde halen pazar. nasıl gidiyor umarım iyisinizdir. beni sorarsanız eh diyeyim, ortaya karışık bir şeyler. bugün size harika bir kitapla geldim, keşke daha erken gelseymişim dedim okuyunca.
AMOK KOŞUCUSU
‘betimleme nedir?’ diye bir soru sorulsa, internette, kitapta, halk arasında,
