Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Namık KEMAL (1840-1888), Şinasi'nin çıkardığı Tasvir-i Efkar gazetesinde halkı uyandıran, vatan sevgisini öne çıkaran makaleler yayımlayarak yazı hayatına başladı. Yeni Osmanlılar Cemiyetine üye oldu. Bu süreçte İstanbul’dan uzaklaştırılmak için Erzurum vali muavinliğine atandı. Ancak bu göreve girmedi ve Paris'e kaçtı. 1870’te İstanbul’a döndü. 1873’te sahnelenen Vatan Yahut Silistre oyunu halkta heyecan yarattı. Bunu fırsat bilen hükümet Namık KEMAL'i Magosa Kalesi’ne sürgün etti. 1876’da İstanbul'a dönen yazar, bir yıl sonra yeniden sürgüne gönderildi. Yaşamının son on yılını Sakız ve Rodos adalarında sürgün olarak geçirmiştir. Mezarı Gelibolu’da bulunmaktadır.
Yazarın yazı hayatına biraz değindikten sonra eseri yorumlayalım: Bildiğiniz gibi eser bir tiyatro metninden ibaret. Eser yazıldığı zamanda beğenilmiş olabilirse de ben şahsen beğenmedim. Bunun sebebi de anlaşıldığı gibi 19. yy.’a hitap ediyor oluşu. Tavsiye etmem.
Bence ilk edebi roman olan bir kitaba göre yazım dili kuvvetli . Bazı şeyleri sorgulamama vesile oldu.Aslında bazı şeylerin sonu baştan bellidir belki bu kadar ciddi şeylerin olacağını düşünmeyiz sadece kitaplarda,dizilerde olur deriz ama bu olayların sadece kitaplarda dizilerde olmadığına artık çoğumuz eminiz. Bu kitapta anlatılan şeye aşk demek ne kadar mantıklı bilmiyorum ama birini seviyorsun diye sevmediğin,onaylamadığın şeyleri yapmamalısın ya da bunu yapan birine olan hislerini mümkünse kontrol etmelisin. Bu kitabı okumanızı tavsiye ederim belki bir yanlışın önüne geçmenize yardımcı olur. Başka bir inceleme de görüşürüz.
Okumasi keyifli,akıcı, sıkmayan bir dile sahip. Ismi sebebiyle bir kitap boyu baş kahraman Cezmi yi okumayı bekleyip,kitabin son 10 sayfasında okuyunca hayal kırıklığı yaşasamda,akıp giden bir serüven okudum bitti..
Kitap akıcı ve içeriği kader, dert
Anlatım dili biraz ağır çokça düşündürüyor, aşina olmadığımız yabancı kelimeleri barındırmakta, dönemindeki üslubundan dolayı elbette.
Sadeleştirilmiş hali kesinlikle okunmalı.
Dışından cennet zannettiğimiz, içi cehennem saraylar
Ayşe Kulin kitapları genel olarak akıcı, anlaşılması kolay, dili yalın kitaplar. Tarihi dönem romanlarını okumayı çok sevdiğim için bu kitabı da sevdim. Dönem olarak 1876 yılı Osmanlı’sı anlatılıyor. Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilişiyle roman başlıyor. Tanzimat Fermanı’ndan sonra bir padişahın tahttan indirilmesinin iki nedeni oluyor: Ya padişahın İslam dinininden çıkmış olması ya da akli melekelerini kaybetmiş olması. Ama Abdülaziz öyle mi??? Para hırsı, mevki hırsı, intikam ateşleri, kıskançlıklar, çıkar ilişkileri almış başını yürümüş. Abdülaziz de işte bunların kurbanı. Kadınefendikerin, sadrazamın, seraskerin, şeyhülislamın, vezirin oyunlarıyla tahttan indirilen, güya akli melekelerini yitirdiği söylenen bir padişah. Ama tüm bunların sonunda gerçekleştirdikleri ne? Gerçekten akli melekelerinde sıkıntı yaşayan, meşrûtiyet yanlısı, Namık Kemal ve Ziya Paşa ile çok yakın arkadaş olan V. Murat’ı tahta çıkarmaları.
Sonrası ise her yer kan! Ölümü hala meçhul olan, intihar mı cinayet mi belli olmayan Abdülaziz’in ölümü. Çok akıcı, sürükleyici bir romandı. Okurken bir şeyler öğrenebildiğim, bana bir şeyler katan romanları da hep daha çok sevmişimdir. Tavsiye edebileceğim bir roman. İyi günler, iyi okumalar.
İntibah
"İntibah" yani "Uyanış", Namık Kemal'in Türk edebiyatına kazandırdığı önemli bir eseri. Tanzimat döneminin ilk edebi romanı olarak da biliniyor. Asıl adı "Son Pişmanlık" olan ve kesinlikle adını sonuna kadar yaşatan bu eser, eğitimli ve kalburüstü bir aileye mensup Ali beyin başına gelenleri anlatıyor.
Ali bey bir gün Çamlıca'da gezerken Mahpeyker'e aşık olur. Fakat aşık olduğu kadın kendi hayat tarzından oldukça uzak bir yaşam sürmektedir. Ali beyin annesi bunu duyunca oğlunu bu bataktan kurtarmak için Dilaşub isimli güzeller güzeli bir kız ile oğlunu baş göz etmek ister. Ali bey ilk başlarda istemese de sonradan Mahpeyker'in geçmişini öğrenerek bunu kabul eder.
Fakat Mahpeyker bunu kabullenemez ve Dilaşub'a korkunç bir iftira atar. Buna inanan Ali beyi ise hazin bir son beklemektir. Maddi ve manevi olarak gerçekten acı bir sonla karşılaşan Ali beyin son pişmanlığı da fayda etmez.
Enfes bir akıcılık ve anlatımla yazılmış bu kitabı hepinize kesinlikle öneriyorum. Okurken elinizden bırakmayacağınız ve olayların gidişatını az çok tahmin etmenize rağmen yine merakla bir sonraki bölüme geleceğiniz bir eser.
Keyifli okumalar dilerim...
• İntibah ~ Namık Kemal
Sıkılmadan okuduğum bir romandı. İlk edebi romanımız olduğu için merak ediyordum. Romanda iyi yetişmiş Ali Bey'in, uygunsuz bir kadın olan Mahpeyker'e aşık olması ve bu aşkın Ali Bey'e maddi ve manevi olarak yıkım şeklinde sonuçlanması anlatılıyor. Ayriyeten güzel bir kadından daha tehlikeli biri varsa, o da güzel olduğunun farkında olan zeki bir kadındır. Al işte bizim Mehpeyker Hatun tam böyle bir hatun işte. Hem güzel hem de bunun farkında ve erkekler arasında aptal kişiler varsa, bunlarda Ali gibi şehvetinin ve öfkesinin esiri olmuş; aşkı anlayamamış, bir kadın için ailesini ve ailesinden gelen terbiyesini bir kenara atmış olan kişilerdir.
Kitapta olumsuz bulduğum tek durum ise Ali karakterinin kitap boyunca tek bir doğru karar vermemesi ve kadınların bu kadar değersiz gösterilmesiydi.
Okumanızı tavsiye ederim :)
• Vatan Yahut Silistre ~ Namık Kemal
Namık Kemal’in vatan sevgisi ve bilinci oluşturma amacıyla kaleme aldığı, sahnelenen ilk tiyatro eseridir.4 perdeden oluşan eser, aynı kaderi paylaşmak ve sevdiğinden ayrılmak istemeyen asker giysileriyle Silistre tabyasına katılan genç kızla sevdiği adamın aşkını anlatmaktadır. Tiyatro okumak isteyenler için bence çok uygun bir kitap. Kişilerin az ve basit olması kafanızı karıştırmayacak başlamanız ile bitirmeniz bir olacaktır. Kitabın sonu beni çok şaşırttı ama okuduğumuz eser diyaloglardan oluştuğu için merak duygusu es geçilmiştir. Türk edebiyatı klasiklerinin önemli bir parçası olan Vatan Yahut Silistre, Namık Kemal'in oynandığını gördüğü tek piyesidir.
Kısacık okurken tiyatroyu gözünüzde canlandırarak okuyacaksınız. Ben keyifle okudum, o coşkuyu hissettim. Kitabın maneviyatını, taşıdığı ruhu hissettikten sonra okumamak elde değil. Okuyunuz okutunuz bu ruhu yaşatınız.
“Üzerinde kırk milyon can var. Uğrunda isteyerek can verecek kırk kişiye sahip değil.”
"Ecdâdımızın heybetî-u cihândır,
Fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandır."
