Bir oturuşta bitirilebilen, fevkalade betimlemeleri ile beni benden alan romandır.Sami Paşazade Sezai’nin dönemine göre oldukça cesur bir şekilde,kölelik-esaret konusuna değindiği,ince sayılabilecek(1990 meb baskısı 106 sayfadır.),etkileyici romanı.Yazar,yer yer fazla uzun ve karmaşık cümlelere yer vermiş olsa da esaretin,esir olmanın ne demek olduğunu anlamak zor olmuyor.Hikayenin ana kahramanları esir kız dilber ile oradan oraya savrulurken yolunun düştüğü evlerden birinin oğlu Celal’dir.İki gencin yolu kesişene kadar ciddi sosyolojik ve psikolojik tespitlere kaynaklık edebilecek tarzda ilerleyen roman,buradan itibaren biraz yeşilçam'a göz kırpar hale gelse de etkileyiciliğinden bir şey kaybetmemektedir.Ayrıca kitap sırf,insanların ne kadar değişmediklerini anlayabilmek için bile okunmalı,okutturulmalıdır.