Selam️ Ivan Repila “Atilla’nın Atını Çalan Çocuk”..
İki kardeş; Büyük ve Küçük, derin bir kuyuya düşmüşler, yiyecek yok, içecek yok, çıkış yok, isimleri yok. Sıfatların isim olarak kullanılması, niye isimlendirmek yerine “Büyük ve Küçük” diye sıfatla geçildiklerini, alt metinde hissedip farketmek mümkün. Yanlarında, Küçüğün yemek için ısrar
İki ciltten oluşan bu kitabı okumaktan gözünüz korkuyorsa, akıcılığından hiç şüpheniz olmasın. Kitap, bir denizci olan Edmond Dantes’in en mutlu gününde suçsuz yere hapse atılmasıyla başlıyor. Hapiste kaldığı sürede, bunu yakınım dediği insanların planladığını öğreniyor ve bir intikam yemini ediyor. Ne suç işlediğini bile bilmeden karanlık bir
[Meksika çıkmazı: iki kişinin aynı anda birbirine silah doğrultması.]
Kitap ilerledikçe bu gibi değişik kelimeler ve tamlamalar kulağa hoş geliyor. Zaten kitap boyu yazarla okur romantik bir meksika çıkmazında bakışıyor.
Hayatta karşı karşıya dakikalarca sabit durup bakıştığınız kaç kişi var?
Hiç mi yok?
Dizilerde ve filmlerde bu tip sahneler o
Hani bazı kitaplar vardır, bittiğinde kendinizi terk edilmiş gibi hissedersiniz. Güzel ve uzun soluklu bu kitabın son sayfalarını böyle hislerle okudum. Kalın olduğu için okumaya cesaret edemeyenler, vakit kaybetmeyin ve hemen okuyun!
1. cildin ortalarında biraz durağanlaşır gibi oluyor kitap fakat şunu unutmamak lazım ki bu bir intikam hikayesi ve intikam soğuk yenen bir yemektir.
Gelelim kitabın konusuna; Edmond Dantes adlı genç ve çok başarılı bir denizci kendisine iftira atılması neticesinde 14 yılını karanlık bir zindanda geçirir. Tüm bu zaman boyunca hasta babasından ve güzel nişanlısından haber alamaz.
Dost sandığı kişilerin haksızlığına uğradığını öğrenen Dantes, intikam yemini eder. Kendisine iyilik yapanlara sonsuz cömertlikle hakkını iade eden kahramanımız, düşmanlarının karşısına Monte Cristo Kontu olarak çıkar. Ve örümcek ağı gibi yavaş yavaş ördüğü intikam planını uygulamaya koyar.
Mukakkak ve şiddetle okumanızı tavsiye ederim..
“Bir adamın cüzdanını çalmanın en
kolay yolu nedir?”
“Boğazına bıçak dayamak?” diye sordu Inej.
“Sırtına silah dayamak?” dedi Jesper.
“İçkisine zehir katmak?” diye önerdi Nina.
“Hepiniz iğrençsiniz,” dedi Matthias.
*****
İntikam duygusuyla yanıp tutuşan bir mahkum. Bahis düşkünü bir keskin nişancı,
Çok derin bir kitaba ara verdiğim sıra başladım, sözde çerez niyetine okuyacaktım. Aylar önce sahaftan almış "Okunacaklar" listesine eklemiştim, böylesi güzel olduğunu bilseydim bekletir miydim hiç. Kurgu kitap sanıyorken zevkime en çok hitap eden kitapmışsın. Çok merak edip ya da çok severek başladığım kitapları okurken dahi bu kadar
Roman aslında Livaneli’nin Cumhuriyet gazetesinde yazarlık yaparken yazdığı Yunuslar adlı bir hikâyeye dayanıyor. Aklında ne zamandan beri bir deniz romanı olduğunu belirten Livaneli, “Aslında Sait Faik, Hemingway eserleriyle beni bu deniz tutkusuna iten iki önemli şahıstır,” ifadelerini kullanıyor.
Muğla’nın sıcacık bir deniz köyünde
