Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
136 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Tolstoy'un zamanına çocuklar için hazırladığı " Alfabe" kitabından seçme öyküler,masallar, fabllar, bilgilendirici metinler vardı.Dili olabildiğince sadeleştirilmiş Tolstoy tarafından.Çocuklar için çok güzel bir kaynak.
Yaşlı Kavak
Yaşlı KavakLev Tolstoy · Evrensel Basım Yayın · 201446 okunma
·
Puan vermedi
“Taşta kan vardı, gökyüzünde dolunay, bahçede toprak kokusu. Ürkütücü bir serinlik içinde yüzüyordu ağaçlar. Kış güllerinin katmerlenme vaktiydi, nergislerin tazelenme demi. Yedi kişi girmişti bahçeye... Yedi öfkeli yürek, nefretin ele geçirdiği yedi akıl, yedi keskin bıçak. Yedi lanetli adam bahçenin sessizliğini yedi parçaya bölerek yürüdü kurbanlarının bulunduğu tahta kapıya... Taşta kan vardı. Bahçede ürkütücü bir serinlik. Cinayetin tek tanığı dolunaydı. Hiç şaşırmadan, ürpermeden, korkmadan bakıyordu uzun boylu kavak ağaçlarının ölü yapraklarının arasından. Yedi kişiden en genç olanı vurmuştu kapıya. En yaşlı olanı çağırmıştı içeridekini. Yedi kişinin yedisi birden saplamıştı bıçaklarını içeriden çıkana. Taşta kan vardı. İnsanların yüreklerinde nefret, dolunayda derin bir sükûnet…
Bab-ı Esrar
Bab-ı EsrarAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201736,3bin okunma
Reklam
328 syf.
·
Puan vermedi
"Otuz yıl mı oldu? Buraya gelip Elif'in mezarını bulduğunda onun yan tarafındaki boşluğu kendisine ayırmış, biraz toprak yığmış, başına da yazısız, çıplak bir taş dikmişti. Daha o gece hayatını burada sürdüreceğini ve burada öleceğini anlamıştı. Kendisine ayırdığı boş mezarın yanından geçenler o toprakta bir ölünün cesedi var sanırken aslında
Taş ve Gölge
Taş ve GölgeBurhan Sönmez · İletişim Yayınları · 2021559 okunma
440 syf.
6/10 puan verdi
Kayıp babasıyla doğacak çocuğu arasında kalmış bir kadın... Hayatın anlamını arayan bir insan: Karen Kimya... Kapıları sırlara açılan bir kent... Sırların mucizelere dönüştüğü geceler. Mucizelerin hakikat sayıldığı zamanlar... Yedi yüz yıl öncesinden gelen bir fısıltı... Aşkı sadece aşkla tartanların ıtırlı soluğu... Ölümün yok edemediği bir sevda... Yıllara direnen bir sevgi; Şems-i Tebrizi ve Mevlâna Celaleddin-i Rumi... Günümüzden yedi yüz küsur yıl öncesine uzanan gerilim dolu, heyecan yüklü, mistik bir serüven... "Taşta kan vardı, gökyüzünde dolunay, bahçede toprak kokusu. Ürkütücü bir serinlik içinde yüzüyordu ağaçlar. Kış güllerinin katmerlenme vaktiydi, nergislerin tazelenme demi. Yedi kişi girmişti bahçeye... Yedi öfkeli yürek, nefretin ele geçirdiği yedi akıl, yedi keskin bıçak. Yedi lanetli adam bahçenin sessizliğini yedi parçaya bölerek yürüdü kurbanlarının bulunduğu tahta kapıya... Taşta kan vardı. Bahçede ürkütücü bir serinlik. Cinayetin tek tanığı dolunaydı. Hiç şaşırmadan, ürpermeden, korkmadan bakıyordu uzun boylu kavak ağaçlarının ölü yapraklarının arasından. Yedi kişiden en genç olanı vurmuştu kapıya. En yaşlı olanı çağırmıştı içeridekini. Yedi kişinin yedisi birden saplamıştı bıçaklarını içeriden çıkana. Taşta kan vardı. İnsanların yüreklerinde nefret, dolunayda derin bir sükûnet..." Biraz karmaşık, kurgusu mükemmel. Ahmet Ümit'in diğer kitaplarındaki alışık olduğumuz polisiye yönü, bu kitapta bulamadığımdan puanım biraz düşük olacak...
Bab-ı Esrar
Bab-ı EsrarAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201936,3bin okunma
408 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Kayıp babasıyla doğacak çocuğu arasında kalmış bir kadın... Hayatın anlamını arayan bir insan: Karen kimya... Kapıları sırlara açılan bir kent... Sırların mucizelere dönüştügü geceler. Mucizelerin hakikat sayıldığı zamanlar... Yedi yüz yıl öncesinden gelen bir fısıltı... Aşkı sadece aşkla tartanların ıtırlı soluğu... Ölümün yok edemediği bir sevda... Yıllara direnen bir sevgi; Şems-i Tebrizi ve Mevlana Celaleddin-i Rumi... Günümüzden yedi yüz küsur yıl öncesine uzanan gerilim dolu, heyecan yüklü, mistik bir serüven. Taşta kan vardı, gökyüzünde dolunay, bahçede toprak kokusu. Ürkütücü bir serinlik içinde yüzüyordu ağaçlar. Kış güllerinin katmerlenme vaktiydi, nergislerin tazelenme demi. Yedi kişi girmişti bahçeye... Yedi öfkeli yürek, nefretin ele geçirdiği yedi akıl, yedi keskin bıçak. Yedi lanetli adam bahçenin sessizliğini yedi parçaya bölerek yürüdü kurbanlarının bulunduğu tahta kapıya... Taşta kan vardı. Bahçede ürkütücü bir serinlik. Cinayetin tek tanığı dolunaydı. Hiç şaşırmadan, ürpermeden, korkmadan bakıyordu uzun boylu kavak ağaçlarının ölü yapraklarının arasından. Yedi kişiden en genç olanı vurmuştu kapiya. En yaşlı olanı çağırmıştı içeridekini. Yedi kişinin yedisi birden saplamıştı bıçaklarını içeriden çıkana. Taşta kan vardı. İnsanların yüreklerinde nefret, dolunayda derin bir sükûnet...
Bab-ı Esrar
Bab-ı EsrarAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201836,3bin okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Sevgi Soysal'ın okuduğum ilk kitabı. Ankara'nın Yenişehir Sentinde geçen bir hikâye. Bir öğlenden sonra bir apartmanın bahçesinde devrilmek üzere olan yaşlı kavak ağacının çevresine toplanan mahalle sakinlerinin - ki bunlar en zengin ve seçkininden mahallenin delisine kadar her tabaka insanı kapsıyor- birbirleriyle bağlantılı ilginç hayatlarından kesitler sunuyor. Hikâyeler ilginç ve ibretlik olduğu kadar sıradan aynı zamanda. Kitabı okunur kılan ise akıcı, yormayan, hafif bir dil kullanılmasının yanısıra yazarın toplumun her kesiminin yaşantısına ve duygularına vakıf olması ve bunu çok başarılı bir akıcılık ve anlaşılırlıkla yazıya dökebilmesidir. Ben okurken dinlendim, öğrendim, hissettim ve büyük zevk aldım. Bir çok alıntıyı da paylaştım. Tavsiye ederim.
Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
Yenişehir'de Bir Öğle VaktiSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20122,216 okunma
Reklam
124 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
EVLERİMİZ POYRAZA BAKAR Son derece keyif alarak okuduğum bir kitap olduğunu söylemeliyim öncelikle. Diğer kitaplarını bilmem ama bu kitapta birçok yerde Toptaş üslubu tadı aldım. Bu da memnun etti beni tabii. Kitabı bitirdikten sonra Toptaş’ın Baran için yazdığı cümleleri de okuyunca bir gülümseme yayıldı yüzüme. Ethem Baran yolculuğumuz devam
Evlerimiz Poyraza Bakar
Evlerimiz Poyraza BakarEthem Baran · Doğan Kitap · 200976 okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Halkın içinden oldukça farklı yerlerden, farklı konumlardan, farklı özelliklere sahip birçok karaktere ev sahipliği yapmış bir kitap olmuş. Bu karakterler kah kendi karakterleriyle farklı yaşanmışlıklara neden olmuş, kah yaşanmışlıkları dolayısıyla yazılan karaktere sahip olmuş. Hepsi içimizden, günümüzden yıllar önce yazılsa da yaşananlar hala gerçek. Yazar Olcay, Doğan ve Ali üstünde yoğunlaşsa da beni en çok Aysel etkiledi sanırım. O yaşanmışlıkları dolayısıyla o karaktere sahip olmuş olanlardan, feleğin çemberinden geçmiş yani... Bu kadar çok kişiyi hayatlarıyla birlikte kesiştiren bir yaşlı kavak ağacıyla kitap başlıyor ve onun ömrünü tamamlamasıyla birlikte bitiyor. Kavak ağacı ve kitap bitiyor bitmesine ancak Ali, Olcay ve Doğan'ın meseleleri halledilemeden öylece havada asılı kalıyor. Belki yazara göre baş karakter sadece kavak olduğu içindir. Bir okuyucu olarak yazarın karakter analizlerinden oldukça etkilendim (Bazen Ali'nin anlatmak istediklerini anlayamasam da). Oldukça akıcı bir dile sahip bir anlatımdı ve başta da söylediğim gibi anlatılanlar hala gerçek... Okunulası!
Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
Yenişehir'de Bir Öğle VaktiSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20122,216 okunma
40 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.