“Padişahların sarayına en güç giren şey doğruluktur. Onların etrafında bulunan kimseler, doğruluğu kendilerinden bile saklarlar.
• Milletlerde birinci vaz’-ı nizam eden(kanun koyucu) ve cümle nizamatı mütevellit(meydana getiren) olan ve anın yerini hiçbir nizam tutmayan şey hürriyet maddesidir.
• Tebdil-i usûl-i idare(yönetim tarzını değiştirerek) devleti kurtarınız. Nizamat-ı serbestane(Meşrutiyet) ile tezyin ederek(süsleyerek) şunu kurtarınız.
• …milletlerin hukukunu tahdit(sınırını çizen) ve tayin(belirleyen) eden din ü mezhep değildir ve din hakayık-ı ezelîye(ezelî hakikatler) makamında durup kalmazsa, yani umur-ı dünyeviyeye(dünya işlerine) dahi müdahale ederse cümleyi itilaf eder(yok eder) ve kendüsü dahi telef olur.
• Biz eski usûlümüz sebebile telef oluyoruz. Artık bu usûlü terk edelim… ve sair devletlerde yerleşmiş ve anlara bais-i saadet olmuş(mutluluk getirmiş) olan yeni nizamat(kuralları) ittihaz edelim(alalım).
• Her eyalette âzası intihab-ı serbestane(serbestçe yapılan seçim) ile cem’edilmiş(bir araya getirilmiş) birer Meclis-i Kebir teşkil ediniz… Sizin teşebbüs-i mahsusanız(özel girişiminiz) ile bu meclisler tarafından Dersaadet’e vekiller gelsünler ve ahalinin ihtiyaçlarını ve ahvâl-i hakikiyeyi(gerçek durumları) doğrudan doğruya hâki-pâyinize(huzurunuza) arz eylesünler.”
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları