"Nefsin en dayanamadığı şey kişinin sükût elbisesini giymesiydi. O zaman nefsin tutunacak hiçbir yanı kalmazdı. Nefis konuşmayla kendine gelir, açılırdı. Nefis susmaya dayanamazdı."
Nesil YayınlarıKitabı okudu
İnsan imandan uzaklaşınca en cansız varlıktan daha cansız, daha acımasız, daha parçalayıcı, daha boğucu oluyor.
Reklam
"Gece bir elbiseydi, onu az bir kul giyerdi. Allah için gayb ne ise ehl-i gece için de gece oydu. Gayba aşina olmayan gayb âlemlerini nasıl bilmezse; gafletin adı uykudan azade olmuş alnı huşu ile yere koyup yar ile hemdem olmayan da ehl-i gecenin halini bilemezdi."
Nesil YayınlarıKitabı okudu
Nimet şükürle bereketlenirdi. Namaz şükürdü.
"Peygamberimizin tabirince çocuk kalbin meyvesidir."
Yedi cennet vardı insanın yedi duygusunu temsil eder gibi. İnsan bu yedi duygusunun kapısından giderdi yedi makamlı cennete. Her cennet mertebesi bir büyüğün manevi zimmetindeydi. İnsan, o büyüklerin ruh dünyasına duygu kapılarını açtıkça ulaşırdı. İnsanda birinci açması gereken kapı cömertlik kapısıydı. Bu kapının sahibi İbrahim Peygamberdi. İkinci kapımız rıza kapısıydı. Bu kapının mihmandarı İshak Peygamberimizdi. İnsanın Rabbe ulaşmadaki üçüncü kapısı sabırdı. Bu kapıda Eyüp Peygamber otururdu. Dördüncü kapımız hadiselerin işârî manasını bilmekti ki bu kapının da sahibi Zekeriya Peygamberimdi. Beşincisi yakınlık kapısıydı ki daha gelmemiş Yahya adlı peygamberindi. Altıncı kapımız mana kapısıydı, Musa Peygamberdeydi anahtarı. Yedincisi aşk kapısıydı. Onun da anahtarı yakında gelecek olan Mesih Peygamberin elindeydi. Sekizinci kapı insandaydı. Bu kapı fakr kapısıydı. Kulluğunu her an O’nun huzurunda bilmekti ki bunun anahtarı en son gelecek peygamberdeydi.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.