Cüneyd (ra.) sekiz Peygamber'e (a.s.) tabi olarak tasavvuffin temeli sekiz haslettir, diyor. 1- Sûfi sehâ (ve cömertlikte) İbrahim'e tabi olur. Çünkü O, cömertlik konusunda oğlunu kurban edecek bir dereceye ulaşmıştır. 2- Rızada İsmail'e uyar. Zira Allah'ın emrine rıza göstererek, aziz canını feda etmeye hazır olduğunu söylemişti. 3- Sabr hususunda Eyyûb'a uyar. Çünkü O, yaralarının kurtlanması belasına sabretmişti. 4- İşarette Zekeriya'ya uyar. Çünkü Hakk Taâlâ O'nun için: "Rabbına gizli bir nida ile niyazda bulunduğu zaman..." (Meryem, 19/3), buyurmuştur. 5- Gurbette Yahya'ya tabi olur. Çünkü o vatanında garip (ve yalnız) idi, kavmi arasında kavminden garip idi. 6- Seyahatta (ve gezgincilikte) İsa'ya tabi olur. Çünkü O, her şeyden tecerrüd ederek seyahat ederdi, o derecede ki, bir bardak (tas)la bir taraktan başka bir şeye sahip olmazdı. Bir şahsın, avuçları ile su içtiğini gördüğü zaman bardağını atmış, diğer bir şahsın parmakları ile saçlarını düzelttiğine şahit olunca da tarağını fırlatmıştı. 7- Sûf ve yün giyme de Musa'ya tabi olur. Zira O'nun bütün elbiseleri sûf idi. 8- Fakrda Muhammed'e (s.a.v) tabi olur. Aziz ve Celil olan Allah, yeryüzündeki bütün hazinelerin anahtarlarını ona göndererek, "Kendini sıkıntıya sokma, bu hazinelerden güzel güzel faydalan", dediği halde o şöyle demişti: "İstemem ya ilâhî, beni bir gün doyur, iki gün aç bırak".
Eser, bölümlerinin içeriğinden de anlaşılacağı üzere, tasavvuf tarihi için önemli bir kaynaktır. Özellikle 7./13. yüzyılda yaşamış Kalenderî, Haydâri, Rifâî ve Vefâî dervişleri için ilk elden kaynak durumundadır. Bu dervişlerden bahsederken onlara dair çok sayıda keramet nakletmektedir. Bu kerametlerin, devrin sosyokültürel yapısını aydınlatma
Sayfa 25 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Giriş
Reklam
Dostça yaklaşan Arap Yahudi­ler(Medine), ona ilk kez İsmail'in hikayesini anlattılar ve kendilerin­den bazı yerel efsaneleri de eklediler.Hz. Muhammed, şim­di Yaratılış kitabında İbrahim'in cariyesi Hacer'den İsmail adında bir oğlu olduğunu öğreniyordu. Ama Sare, İshak'ı doğurduğunda, Hacer ve İsmail'i kıskanarak İbrahim'den onlardan kurtulmasını istemişti. İbrahim oğlunu kaybetmek­ten dolayı üzgündü ama Allah, İsmail' in de büyük bir ulusun babası olacağına dair ona söz verdi. İbrahim, üzgün bir şe­kilde Hacer ve oğlunu doğanın kucağına bıraktı; İsmail vah­şi bir adam olarak büyüdü ve büyük bir savaşçı oldu. Arap Yahudiler, İsmail'in Arapların atası olduğuna inanıyorlardı ve söylendiğine göre, İbrahim, Hacer ve oğlunu Mekke vadi­sine getirip bırakmış, onlarla Allah ilgilenmişti. Daha sonra İbrahim, İsmail 'i Mekke'de ziyaret etmişti ve birlikte Ara­bistan'daki ilk Allah'ın evi olan Kabe'yi inşa etmişlerdi. Do­layısıyla Araplar da tıpkı Yahudiler gibi İbrahim'in soyundan geliyordu.
Sayfa 247 - Koridor Yayıncılık.
İçlerinden zulmedenler hariç, Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin ve (onlara) şöyle deyin: "Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim ilahımız ve sizin ilahınız birdir (aynı ilahtır ). Biz sadece ona teslim olmuş kimseleriz. Sure 29:46. Deyin ki: "Biz Allah 'a, bize indirilene (Kur'an'a ), İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Yakuboğullarına indirilene, Musa ve İsa'a verilen (Tevrat ve İncil) ile bütün diğer peygamberlere Rab 'lerinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslim olmuş kimseleriz. " Sure 2: 129-32.
Sayfa 245 - Koridor Yayıncılık.
Bakara Sûresi 128, 129. Âyetler
128. Ey rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan eyle, soyumuzdan da sana teslim olacak bir ümmet çıkar. Bize ibadet usullerimizi göster, tövbemizi kabul et. Şüphesiz tövbeleri kabul eden, merhameti bol olan yalnız sensin. 129. Soyumuzdan, onlara senin âyetlerini okuyacak, kitabı ve hikmeti öğretecek, onları arındıracak bir elçi çıkar rabbimiz! Çünkü yalnız sensin kudret ve hikmet sahibi." ["İbadet usulleri" diye çevirdiğimiz menâsik (tekili mensek) "ibadet yerleri" veya "ibadetin uygulanış biçimleri, usulleri" demek olup âyetin bağlamından, bu kelimenin özellikle haccın erkân ve âdâbıyla bunların uygulandığı mahallere işaret ettiği anlaşılmaktadır. Müfessirlere göre, Hz. İbrâhim'in bu duasında Hz. Muhammed'in peygamberliği kastedilmiştir. Nitekim daha sonra İsmail aleyhisselâm Mekke'ye yerleşerek Cürhümlüler arasında yaşamış, onlardan Arapça öğrenmiş, on iki oğlundan her biri bir kabilenin reisi olmuştu. Böylece Hz. İsmail'in soyu Cürhümlülerle karışarak Araplaştığı için bunlara Arab-ı müsta'ribe denilmiştir. Hz. Peygamber'in yirmi birinci göbekten atası olan Adnan Hz. İsmail'in soyundandır. Hz. Peygamber, "Ben atam İbrahim'in duası, İsa'nın müjdesiyim" buyurmuşlardır (Müsned, IV, 127, 128, V, 262).]
Sayfa 19
İmam Kastalani
İmam Kastalani
{
Mevâhib-i Ledünniyye
Mevâhib-i Ledünniyye
} adlı eserinde şöyle der: "Bil ki, hiç kimse sallallahu aleyhi ve sellem'in marifet denizinden bir noktayı bile tamamıyla kavrayamaz. Allah'ın marifet bulutlarından O'nun gönlüne düşürdüğü katrelerden bir tanesini bile tam idrak edemez. Allah'ın O'na bahşetmiş olduğu hikmetli, özlü söz söyleme
Reklam
625 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.