“Ne zaman su yüzüne çıkacağı belli olmayan yeteneklerimize hakim olabilmemiz öylesine zordur ki çoğu zaman edindiğimiz başarılar dışsal bir gücün hediyeleriymiş gibi gelir bize. Yaşamlarımızın akışı ve sahip olduğumuz şeylere para yetiştirme yetimiz, hep bu bir belirip bir kaybolan, ele avuca gelmeyen dış güçlerin elindedir.
Bu gelgeç gönüllü, bizi strese sokan yeteneklerimizle olan ilişkimizi en iyi resmeden imge, antik Yunanlıların bulduğu Musalar imgesidir. Yunan mitolojisine göre dokuz Musa vardır, bunlar bizi yetenekli kılan esin perileridir. Her bir Musanın yetki alanı (denetledikleri ve bahşettikleri yetenek türleri) ayrıdır. Musaların yetki alanları; epik şiir, tarih, lirik şiir, müzik, tragedya, korolu şiir, dans, komedya ve gökbilimdir. Bu alanların herhangi birinde başarı elde etmiş kişilerin unutmamaları gerekir ki sahip oldukları yetenekler tümüyle onlara ait değildir; eğer bu kolayca incinebilen esin perileri fikir değiştirecek olursa, kişinin keyfini sürdüğü yetenekler bir hamlede uçup gidebilir.”
“Artık hiç olmadığın kadar varsın yüreğimde,
Lakin öyle amansız bir sevda,
Dermansız sızlamalar yoktur içimde.
Umarsız sesin duyuluyor,
Fütursuzca, adice edilmiş sözlerinde,
Bir de umudumu boğan gözlerin,
Görüyorum hala buğulu gecelerde.
Yanıyordu belki de hala sigaram,
Ya da gönlümden geliyor boğucu duman,
Ne farkeder lanetler etsem geçmişe,
Acılarımı unutturamaz gelecek zaman.
Şimdi ise sensiz yolun belki de başı,
Tan zamanı geldi, alıp gitmek lazım,
Bitmez yoksa bu garibin savaşı.
Durdum,
Durmam dediğim her an durdum,
Belki de son zerresi bu umudun;
Döndüm ve belki son kez sordum,
Öldüm de mi bitti bu aşk-ı zulüm,
Ya da henüz başlamadı mı çilem be gülüm..
bu şehirde yağmur altında dolaşılır
limandaki mavnalara bakıp
şarkılar mırıldanılır geceleri.
bu şehrin sokakları çoktur,
binlerce insan gelir, gider sokaklarında..
her akşam çayımı getiren
ve bir beyaz rus olmasına rağmen
Ben ne papatyaları seviyorum ne nergisi...
Kandırıyorum bazen kendimi sevmiş gibi kokluyorum
İçime çekiyorum kokusunu sonra bana kışı hatırlatıyor
Hani babaannem kuruturdu ya dağ kekiğiyle birlikte papatya
Hah ondan işte!
Bilir misin neden kışı hatırlatır bana?
Ahhhh! Benimki de lafügüzaf!
Sormadın ki hiç "Nasıl iyileştirdin yarım kalan