Epiktetos - Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür DeğildirAslı Perker · Destek Yayınları · 20225,2bin okunma
Görele
Görele’nin tarihî geçmişi, adının özelliğiyle doğrudan bağlantılıdır. Nitekim bu ad Antik Çağ'da bugünkü Eynesil kasabası çıkışındaki “Görele Burnu” diye anılan, harabe halinde kalıntılarına rastlanan “Coralla/Koralla” adlı kentten gelmektedir. MS 131'de Karadeniz kıyılarının idarecisi olan Roma Konsili Arrianos'un Roma İmparatoru Trayan'a yazdığı mektupta “Coralla” adlı yerleşim yerinden bahsedilmesi, Görele’nin kadim tarihi hakkındaki belirleyici en eski bilgidir. Bu mektupta Tripolis'ten (Tirebolu) sonra sırasıyla Argyria (Halkaova), Philocalea (bugünkü Görele kesimi), Corolla (Eski Görele/Eynesil), Hieron-Oros (Yoroz) yerleşimlerinden söz edilir. Buradan yola çıkılarak, eski Görele’nin adının İtalyanca mercan anlamına gelen “Coralla” olduğu ve Cenovalıların (Ceneviz) tarafından kurulduğu yolundaki bilgilerin yanlış olduğu söylenebilir. Yani bu ad, onların Karadeniz kıyılarında görülmeye başlandığı XII. ve XIII. yüzyıllardan çok daha öncesinde mevcut bulunmaktadır. Halkın birbirine “haydi görelim”, yahut “git gör hele” demelerinden dolayı Görele adının “Görhele” sözlerinden çıktığı ise güzel bir yakıştırmadan ibarettir. "Coralla/Koralla" Türk telâffuzuna uygun olarak “Görele” şekline dönüşmüştür. Bu adın çıkıntılık yer, küçük çıkıntı olduğu yolunda etimolojisi yapılmaktadır. Kısaca Görele adının bugünkü Eynesil kalesinin bulunduğu denize doğru uzanan kayalık alanın tanımına dayanmakta olduğu daha makul bir izah gibi görünmektedir.
Sayfa 334 - Turkuvaz Kitap
But let such a person, if blackguard Alexander he must, first compare himself with the object of his abuse: himself, so mean and obscure, and, confronting him, the great King with his unparalleled worldly success, the undisputed monarch of two continents, who spread the power of his name over all the earth. Will he dare to abuse him then, when he knows his own littleness and the triviality of his own pursuits, which, even so, prove too much for his ability?
Most temperate in the pleasures of the body, his passion was for glory only, and in that he was insatiable.
You are masters of the gold of Lydia, the treasures of Persia, the wealth of India – yes, and of the sea beyond India, too. You are my captains, my generals, my governors of provinces.