Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
***Dokumacı ağını onarmayı istese ya da bir hesapçı yanlışlarını düzeltse,sanatçı biraz bozulmuş ya da hâlâ kusursuzluğa erişmemiş başyapıtını düzeltebilse de, doğa yeni baştan, karmaşanın içinden başlamayı yeğler ve biz bu korkunç savurganlığa doğal düzen adı veririz. ***Bizim dinlerimiz kendileri için daha yüce erdem arayan sofu insanlara
430 syf.
·
Puan vermedi
Epiktetos (d. 55 – ö. 135), Yunan stoacı filozof. Muhtemelen Hierapolis, Frigya'da köle olarak doğdu. Kuzeybatı Yunanistan'daki Nicopolis'e sürülene kadar Antik Roma'da yaşadı, hayatının büyük bölümü Nicopolis'de geçti ve orada da öldü. Şayet bir isim verilmişse, ailesince verilen ismi bilinmiyor. Epiktetos sözcüğü
Söylevler
SöylevlerEpiktetos · Divan Kitap · 2013237 okunma
Reklam
Mezopotamya ismi
İlk olarak m.ö 2. yüzyılda Flavius Arrianos 'un İskender 'in seferi isimli eserinde geçer.
Sayfa 26 - Kronik yayıneviKitabı okuyacak
Sinoplu Diogenes'in İskender'e Hitaben Sözü
(İskender) Yarımada üzerinde bir Muhafız birliği ve piyade Yoldaşları ile birlikte bir yere doğru yürüyordu. Güneşte uzanan Diogenes ile karşılaşınca yanındakilerle birlikte durdu ve bir şeye gereksinimi olup olmadığını sordu. Diogenes, "Sağol", diye yanıt verdi, "ama sen ve arkadaşların biraz yana çekilip gölge etmeseniz iyi olur." diye yanıt verdi.
Sayfa 201 - İdea YayıneviKitabı okudu
Hintli Bilginlerin İskender'e Sözleri
İskender bunların (Hintli Bilginlerin) kimileri ile açık havada felsefe tartışmak üzere toplandıkları bir çayırda karşılaşır. İskender'i ve ordusunu görünce, bu saygıdeğer insanlar ayakları ile üzerinde durdukları toprağa vurmaktan başka bir şey yapmazlar. İskender çevirmenler aracılığıyla onlara bu eylemlerinin ne demek olduğunu sorar ve şu yanıtı alır: "Ey Kral İskender, her insan ancak üzerinde durduğumuz kadar toprağa iye olabilir. Dur durak bilmeyen biri olmanın dışında, sen de başkaları gibi bir insansın. Kendi başına ve başkalarının başına sorunlar açarak bu dünya üzerinde ülkenden uzaklarda dolanıp durursun. Ama çok geçmeden öleceksin ve o zaman sana bu topraktan yalnızca seni gömmeye yetecek kadarı kalacak."
Sayfa 200 - İdea YayıneviKitabı okudu
İskender'in Hindistan Seferi ve Ordusunun İsyanı
İskender, Ganj nehrini geçip seferine devam etmek istiyordu. Ancak 13 yıl boyunca durdurak bilmeden Hindistan'ın içlerine kadar gelen ordusu ve ardılları (diadokları) artık tükenmiş ve devam edemeyecek haldeydi. Adamlarında vuku bulan rahatsızlık ve umutsuzluk daha ileri gitmeden, subaylarını toplantıya çağırdı ve onlara 13 yıl süren sefer boyunca kazanımlarını, başarılarını ve devamında gelecek olan edinimlerini anlatan bir konuşma yaptı ancak konuşması bittikten sonra beklediği heyecan dolu bakışları ve haykırışların yerine derin bir sessizlikle karşılaştı. Arkadaşlarından kimse bir cevap vermeye cesaret edemedi. Onca yıldan sonra bunu yapacak cesareti kimse bulamadı. Yalnızca Polemokrates'in oğlu Koenos, İskender'den söz istedi ve o ordunun içinde bulunduğu vaziyeti tüm çıplaklığı ile söylemeye cesaret etti. Konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Efendim, eğer başarılı bir insanın başka her şeyin üstünde bilmesi gereken bir şey varsa, o da ne zaman duracağını bilmektir. hiç kuşkusuz, sizin gibi bir komutanla, bizim ordumuz gibi bir ordu ile, hiçbir düşmandan korkmak için hiçbir neden yoktur. Ama anımsayın ki, şans tahmin edilmeyecek bir şeydir, ve geti,rebileceğine karşı hiç kimsenin bir savunması yoktur."
İdea YayıneviKitabı okudu
Reklam
İskender, fetihler sonrası bir kültür birliği oluşumunu sağlamak için Makedonyalılar ile Perslerin evlilik yapmalarını istiyordu. Nitekim, Arrianos'tan öğrendiğimize göre 10 bin Makedonyalı asker, Anadolu ve İran'daki yerlilerle evlenmişti. İskender'in kendisi de, Susa'da yapılan bir törenle iki Persli prensesi eş olarak aldı.
İskender, Batı Anadolu'daki kentleri ele geçirdikten sonra Phrygia'ya girdi; kışı Gordion'da geçirdi. Arrianos'tan öğrendiğimize göre kral, orada Midas'ın sarayına giderek, Gordios'un efsanevi arabasını ve boyunduruğundaki kayışları görmek ister. Biliyordu ki efsaneye göre: Arabanın boyunduruğundaki kayışı çözen kimse Asya'nın hakimi olacaktı. Bundan sonrasını Arrianos'un ağzından dinleyelim: "... Bu kayış kızılcık ağacının iç kabuğundan yapılmıştı, ne başı ne de sonu gözüküyordu. İskender kayışı çözmek imkanını göremeyince -halk kalabalığının aleyhinde bir fikre kapılmaması için çözmeden bırakmayı istemediğinden- bazılarının dediğine göre, kayışı kılıçlamış, böylece onun artık çözülmüş olduğunu ilan etmiş."
İskender, bir kültür birliği oluşumunu sağlamak için Makedonlar ile Perslerin evlilik yapmalarını istiyordu. Nitekim, Arrianos'tan öğrendiğimize göre 10 000 Makedonyalı asker, Anadolu ve İran'daki yerli halktan kişilerle evlenmişti. İskender'in kendisi de, Susa'da yapılan bir törenle iki Pers prensesini eş olarak aldı.
Sayfa 140 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Hindistan Seferi Dönüşü
İskender Hidaspes'e ulaştıktan sonra büyük bir donanma yaptırdı; onunla birlikte 326 sonbaharında İndos'tan aşağıya, yani denize doğru inmeye başladı. Irmağın her iki kıyısında heybetli Makedonya ordusu ilerliyor ve donanmayı izliyordu. Makedonyalılar bu bölgelerde, bazı karşı koymalardan sarfınazar, genellikle iyi karşılandılar ve 10 ay sonra, 325 yılı Ağustos'unda Hint denizine vardılar. İskender ırmağın ağzında Pattala'da (Haydarabat) bir denizüssü ve bir ticaret limanı kurduktan sonra zapt ettiği bütün ülkeleri deniz yoluyla devletinin öz bölgelerine bağlamak için dostlarından Nearhos'u amiral olarak donanmanın başına geçirdi ve onu Hindistan'dan Dicle ve Fırat ağızlarına kadar uzanan deniz yolunu ve kıyılarda şehirler kurulması için elverişli noktalar bulunup bulunmadığını saptamaya memur etti. Nearbos bu işi başardı ve uzun yolculuğu esnasında yaptığı incelemeleri "paraplus" adlı eserinde yayınladı ki bu eserden sonraları Arrianos "İndike" adlı kitabında ve Teofrastos "bitkiler coğrafyası"ndan faydalanmışlardır. İskender ordusunun büyük kısmını, denizden fazla uzaklaşmamak suretiyle Gedrosya (Bülücistan) ve Karamanya (Kirman bölgesi) dan sevk etmek, generallerinden Krateros'un komutasında bulunan daha küçük kısmını ise içerlerden geçirmek ve Karmanya'da her iki kısmı birleştirmek suretiyle, Pazargat ve Susa üzerinden Babil'e geri döndü.
Sayfa 469Kitabı okudu
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.