Mali durumu konuşmak için bir toplantıya Hasan Fehmi Bey'i çağırdılar. Yeni maliye Bakanının pratikliği, iyimserliği paşaları sevindirdi, anlattıkları güldürdü:
"Akın akın ziyaretçileri görünce, ne çok dostum varmış diye sevinmiştim. Tebrik eden filan yok. Hepsi para istiyor. Tecrübesizim diye beni ilk günden faka bastıracaklar. 'Bundan böyle para yalnız yağlı kurşun ile keskin süngüye' dedim, hepsini savdım. Taaruza kadar böyle yapacağım. Aylıktan başka şeye para vermediğim için şimdi bütün bakanlıklar can düşmanım. Selahattin Adil Paşa da, müsteşar olur olmaz, ayağının tozu ile geldi, orduya bir jest yapmak istiyor, komutanlar için on tane otomobil istemez mi? Dedim ki: "hay hay paşam, Baş üstüne. İzmir'de düşmanın elinde istediğinizden fazla otomobil var. Buyrun, gidin, alın, hepsi sizin olsun."