Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Okuduğumuz her kitap, Atatürk'ün sözünü ettiği aydınlanma savaşında kazandığımız bir zaferdir..."
Sayfa 102Kitabı okudu
"Bunlar böyledir işte... Yalnız demir, çelik ve silaha dayanırlar... Biz silah ve cephane değil, ülkü ve inanç dolu bir kafa götürüyoruz."
Reklam
"Biz bu coğrafyada kiracı değil, toprak sahibiyiz."
Elişi
Savaş haberleriyle dolu renkli gazete sayfasını katlayıp bir çocuk üst üste kesiyor özene bezene elindeki makas ile Ve insanlar oluşuyor kâğıttan tutuşmuşlar elele
ve bilmezdim annemin yaşantısındaki renkliliğin yalnızca raflarda dizili kavanozların içindeki reçeller olduğunu...
Reklam
Komünist bir şairin döve döve yetiştirdiği bir tıbbiyelinin kırık dökük mısraları kimseye bir şey anlatmıyor, anlatsa da “ahlaksız” bulunuyordu. O güzel yayınevinin kapısından girip Memet Fuat’ın odasını sorduğumda dizlerim titriyordu; Memet Fuat ayağa kalktı, ceketinin önünü ilikleyip elini uzattı. Adam gibi sanat yapmanın, hele bunu Adam Sanat’ta yapmanın onurunu öğrendim. Bir ben mi? Sunay Akın, Akgün Akova, Ali Asker Barut… Ona gönderdiğim şiirleri, tıpkı diğer şair dostlarıma da yaptığı gibi, dosyalardı ve şiirlerinin kenarlarına notlar düşerdi. O, kapı açar, fener verir, yolu gösterir ve arkamızdan el sallardı hep. Onun için dev bir çınar demeyeceğim, bunu başkaları söyleyebilir; onun suratındaki o tebessümü hiç kimsede görmedim. Bulamadım. Hiç değilse onu bir köy mezarlığına uğurlasaydık. Hiç değilse onu karşılayan melekler de ayağa kalkıp önünü iliklese… Hiç değilse yetiştirdiği şairler biraraya gelip onun için Nâzım’dan şiirler okusak, ilk yayımladığı şiirlerimizi dillesek.. hiç değilse bir kez daha “Adam” olsak, “Sanat” olsak: Kendimizi popüler kimliklerimizden sıyırarak. (rimbaud’ya akıl notları - küçük İSKENDER - sayfa 61,62,63,64,65)
Sayfa 61 - SEL YayıncılıkKitabı okudu
Dişi Kuş
Kuru bir ot gibi yaşıyorum gözlerden uzak patika bir yolun kıyısında Tek suçum sap olmamak baltanın kanlı oyunlarına Ama yine de umut dolu kalbim belki bir dişi kuş taşır beni diye daldaki yuvasına
Bulut
Kestik artık umudu yağmurdan yürek biçimini alsa da gökyüzündeki küçük bulut
Şehit
İstanbul'da bir şehir hatları vapuruna verildi adım iki kıyı arasında usanmadan dolaşır her iskelede seni ararım
Reklam
Oda bir hapishaneye, hapishane de bir adaya tutsaktır... Adnan Menderes'tir, Yassıada'da yazdığı mektuplardaki sözcükleri sayan adamın adı!
Anadolu, 1071 yılında girilen bir yurt değildir... Yada İstanbul 1453... Bu tarihlerden öncesi de bizimdir. Çünkü bizler, bu topraklarda kiracı değil, ev sahibiyiz. 1071'i yada 1453'ü kira kontrat tarihleri gibi gösterirsek, ev sahibi bize "Oğlum evleniyor, çıkın." Diyecektir.!
"Rodin'in Düşünen Adam heykelini, ünlü heykeltıraşın müzesinde gördüm. Bu heykelin kopyalarını dünyanın pek çok ülkesinde üniversitelerin bahçelerinde de gördüm. Düşünen Adam heykelinin kopyası müze önlerinde de çıktı karşıma, kütüphane girişlerinde de... Ancak bir millet var ki, Düşünen Adam heykelinin kopyasını bir akıl hastanesinin bahçesine koymuştur. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin bahçesindeki heykel." Sunay Akın
Sayfa 23
Gözlerim çocuk kalmışsa, bu ilk bakışta görülebiliyorsa ne mutlu bana. En korktuğum, en çekindiğim adamlar, gözlerinde bile bir damla çocukluk ışığı kalmamış olanlardır.
Sayfa 153Kitabı okudu
Hayvanat bahçesinden bir aslanın kaçtığı haberi korkutur herkesi. Tıpkı, ormanda kulaktan kulağa yayılan "bir avcı görüldü" haberinin tüm hayvanları telaşlandıması gibi!.. Ama unutulmamalıdır ki aslanın kaygısı yaşamak, avcının ise öldürmektir. Montagine ne de güzel söylemiş:"İnsanın bu dünyada kormakması gereken tek hayvan insandır."
Sayfa 127 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.