Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
88 syf.
10/10 puan verdi
Güncelde ne var ne yok bakayım derken nazarı dikkatimi celb eden bir roman Saatçi İbrahim Efendi Tarihi. Evvela Ali Kerem Morgül, yazara verebileceği en güzel hediyeyi vermiş ve harika bir tasarım sunmuş. Bu tasarım metnin ilk bölümü ile birebir örtüşüyor. Ve tasarımın bu kadar damga vurduğu metni daha önce görmemiştim. Roman zihni 1934 doğumlu
Saatçi İbrahim Efendi Tarihi
Saatçi İbrahim Efendi TarihiElvan Kaya Aksarı · Vacilando Kitap · 202290 okunma
YEREL DİKTATÖRLÜĞÜN, KÜRESEL EGEMENLİĞE TESLİM OLUŞU...
27 Mayıs, Kemalizm'in NATO ile bütünleşme hareketidir. Bundan önce Kemalizm, açık ve gizli bir diktatörlüktü. Özellikle II. Dünya Savaşından sonraki modern Batı ile bütünleşme, ona teslim olma fırsatını bulamamıştı. Bu bütünleşme hareketine Kemalizm adına Demokratlar girişmiş, ama onlar da tam başarılı olamamış, Washington'dan yüz geri
Reklam
Mademki iki ben bir arada olmaz... Şehzade Mustafa ...
Ama en korkunç krizi benlik bahsinde oldu. "O'nun yanına iki ben sığmaz," diye okuyordum. "Sen, ben diyorsun. O da ben diyor. Ya sen öl, ya O ölsün ki bu ikilik kalmasın. Fakat O'nun ölmesi imkânsızdır. Bu ne hariçte ne de zihinde mümkün olur. Çünkü O ölmeyen bir diridir. O kadar lütufkârdır ki imkân olmuş olsaydı senin
Doğan KitapKitabı okudu
Sivil bir köprünün yıkılması bana zulmün esası gibi görünmüştür. Ancak Lübnanlıların geçtiğimiz köprüleri onarma hızı, yıkımın beyhudeliğini kanıtlıyordu. Küçük bölgemizde Batı Şeria'da İsrail yıllardır evleri ve kurumları yıkıyor, biz ise hemen yeniden inşa ediyoruz. Bazen yorgun hissediyoruz evet, ama hangi toplum yakındaki bir düşmanın saldırıları yüzünden hayattan vazgeçiyor? Lübnanlıların İsrail ve İsrailliler hakkında tek bildikleri bombardıman ve yıkım. Hål böyleyken İsrail, devlet kurduğu bölge halkından kabul görmeyi nasıl umabilir? Tarih hakkında hiç mi bilgileri yok?
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
256 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
Hocaların hocası sn
Halil İnalcık
Halil İnalcık
veya onun kaleminden çıkan bir cümle için bile yorum ve eleştiri yapmak elbette haddim değildir ancak bir okur olarak bu kitabı edinip okumak çerçevesinde ve yayın hakkında biraz değerlendirme yapmak isterim. Osmanlı Tarihi okumaya başlamak için uygun bir eser olacağını düşünmüştüm ama yanılmışım. İlk iki bölümde özet şeklinde bazı konulara değinilmiş evet ama o kadar. Üçüncü ("Timur" başlıklı) bölümde ise ağır bir dil ve çok gereksiz(!) bilgiler var. Konuyla ilgili derinlemesine bilgi isteyenler için belki faydalıdır gereklidir bilemem ama "Osmanlı Tarihi okumaya başlarım ya da yüzeysel bilgi edinirim" düşüncesiyle bu kitabı edinmek veya okumak doğru bir tercih olmayacaktır bence. Ayrıca yayın ile ilgili: Ben kasım 2022 tarihli 3.baskıdan okudum ve gerçekten çok şaşırdım zira büyük bir yayınevi olan kronik yayınlarından okuduğum ilk kitap bu değildi. Bu kitapta -kimin ya da hangi birimin sorumluluğudur bilmem- çok fazla yazım yanlışı, imla hatası ve anlatım bozukluğu var. Nicel verilerin olduğu cümlelerde bilgi eksikliği veya yanlışlığına sebep olacak türden yazık yanlışları da mevcut. Naçizane bu değerlendirmelerimi tüm okur dostlarıma ve bu incelemelere bakılıyorsa yayın kuruluşuna iletmek istedim. Herkese keyifli okumalar
Kısa Osmanlı Tarihi
Kısa Osmanlı TarihiHalil İnalcık · Kronik Kitap · 2022224 okunma
Reklam
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.