Bu da Türkçe'mize dâir vazifemiz olsa gerek..
Arapça'ya, İngilizce'ye, Farsça'ya ve Fransızca'ya düşman değilim... Sadece, onların kelimelerini ve hattâ terimlerini kullanmaya sıcak; ama sarf, nahiv, dilbilgisi veya gramerini, sentaksını öncelemeye soğuk bakıyorum..
Nahiv/Arapça Dilbilgisi - Terkip
#arapça #dilbilgisi #nahiv #arabic #العربية #النحو_العربي #terkip #التركيب youtu.be/qGSFv_SSEDE?fea...
Reklam
Osmanlı Medreseleri
Osmanlı medreseleri iki büyük kategoriye ayrılırdı. Hâric medreseleri diye bilinen ilk kategori "bilginin temelleri" yani Arapça dilbilgisi ve sözdizimi, mantık, kelâm, astronomi, geometri ve belâgat öğretirdi. Dâhil denen ikinci kategori "ulûm-i Âliye" yani giriş düzeyinde Hidâye, orta düzeyde Taftâzânî'nin Telvîh'inden usûlü'l-fıkh, ileri düzeyde de Zemahşerî'nin Keşşâf'ından Kur'an tefsiri öğretirdi.
Sayfa 216Kitabı okudu
Regas 1757 yılında Tesalya’nın Velestino adlı bir küçük köyünde doğmuş olduğundan Türkçe dilbilgisi kurallarına göre “li” ekiyle oluşan ismi almıştı. Antik Pherai kenti de aynı yörede olduğundan, Regas’m ölümünden sonra, Yunanlı aydınlar tarafından, “Feraios” ismi daha uygun görülmüş (daha Yunanca sayılmış) ve bugün Regas Yunanistan’da, “Regas
İkincisi, yalnız halk arasında konuşulmakla sınırlı kalmış gibiydi. Buna da, küçümseyerek, “Türkçe” adı veriliyordu ve (sıradan) halkın bir argosu sanılıyordu. Oysa asıl doğal ve gerçek dilimiz bu idi. Osmanlıca ise; Türkçe, Arapça ve Acemce’den oluşan üç dilin dilbilgisini, sözdizimini, sözlüğünü birleştirmekle oluşturulmuş yapay bir karışımdı.
Geri111
115 öğeden 111 ile 115 arasındakiler gösteriliyor.