Conkbayırı sırtlarında denizden ağır toplar, karadan yoğun topçu ateşi ,kapkara gecede kıpkızıl cehennem .Yüzbaşı Cevdet az ötede Yarbay Mustafa Kemal . Nuri Conker birden telaşla: “Vurulduğunuz komutanım.” Parmağı dudağında yarbayın:Sus! Sol cebinde paramparça gümüş saat. Kristal camında zaman durmuş .Ateş hattında Mehmetler Aliler , Mülkiyeliler ve gönüllü liseliler .Rumu, Ermenisi, Alevisi Ortodoksu, kanlarıyla zamanı mühürlenmekteler….
Sayfa 58
Hayat hattında acemi tayfalardık. Ne avunduk sevinç müsveddeleriyle; aşktan ikmale kaldık... Bak her sabah bağıran yeni sabaha, artık iklimler değişmiş, kuşlar da gitmiş, tenimde eski ateş, gözlerimde fer bitmiş; heybetli dağlar arasında
Reklam
? Bu acılı, bu çok sıkıntılı anlarda Abutalip sessizce ağ- lıyor, ağladığı için de kendinden utanıyordu. Ama, bir sağ- nağın kayalara düşen ilk damlaları gibi onun çıkık elmacık kemiklerine dökülen gözyaşlarına kim engel olabilirdi? Hiçbir zaman, savaşta bile, bu kadar acı çekmemişti. O zamanlar ateş hattında idi ama bağımsızdı. Oysa bugün varoluşunun en büyük amacını, asıl nedenini çocuklarda görüyordu. Onların varlığı her insan için en büyük mutluluk, onlarsız kalmak ve onlardan kopmak ise en büyük felaket idi.
Büyük Harp'te çıkan kanunlardan biri ise, kumandanlara, eğer vatan müdafaası için zaruri görülürse, idam hükümlerini doğrudan doğruya yerine getirmek yetkisini vermiştir. Bu yetki, olsa olsa ateş hattında hemen şiddetli tesir yapılmaya lüzum gösteren vakalar için düşünülüp verilmiş olabilir. Fakat hüküm mutlak olduğundan, Cemal Paşa, Âliye Divanıharb kararları için kanundan istifade etti. Çünkü dava dosyaları İstanbul'a giderse, işin alt üst olacağından korkuyordu.
Çalışma hayatının genel prensipleri
•Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşmanı gözetleyen bir asker gibi uyanık ol, ve dikkat kesil ve bütün ruhi ve bedeni kuvvetinle kendini işe ver, o işe yoğunlaştırılmış ol. [İşi kendine düşman bil, sen onu güzel bitirmezsen, o seni kötü şekilde bitirir.]
152 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Ateş hattında rüzgâr taşıyan şiirlerle karşılıyor bizi şair Erol Çankaya. Her dizesinde kavganın, cehennem sıcağının yaşamakla örülmüş duvarlarında emekçiden yana, halktan yana şiirlerle. Biraz Ahmed Arif, biraz Hasan Hüseyin havası var Çankaya'nın şiirlerinde. Ayrıca kitabın Nâzım Hikmet'le başlayıp Nâzım Hikmet'le bitmesi çok güzel bir detay olmuş. "Kanın Göründüğü Yerden" isimli şiiri okurken, Ahmet Kaya'nın "Ağladıkça" şarkısının sözlerinde bu şiirden esintiler görmek değişik bir his veriyor. Sözgelimi "nasipsiz bir kıştan mı yoksa yağmurdan mı" ve "güvercinlere karışsa da öfkeli başım" dizelerini okurken direkt bu şarkı geliyor akla. Okurken "Ağladıkça"yı dinlemenin verdiği hazzın ise tarifi imkânsız. Kısacası, "Cehennem Biziz" sıcak, atak ve duyarlı dizelerle dolu şiirlerden oluşan okunası bir şiir kitabı olarak her edebiyat âşığının okuması gereken bir eser diyebilirim.
Cehennem Biziz
Cehennem BizizErol Çankaya · Bilgi Yayınevi · 03 okunma
Reklam
595 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.