Godot'yu beklerken neler yaptım neler? 6 adet sigara içtim (kötü örnek teşkil ediyor farkındayım) 2 fincan kahve içtim, bir salkim üzüm yedim ve bir akşam yemeği. Beklerken de okudum ayrıca, kısa bir kitap olduğu için çok beklemek zorunda kalmadım tabi. Tiyatro sahnesinde oyuncularla takilmisligim, ne saçma sapan konuşuyorsunuz dediğim zamanlar da oldu. Eger bunları dün yapsaydım unuturdum ve yazamazdim. Unutmak gibi bir nimetin olduğuna ara sıra sevinsem de unutmanın ülkenin genel problemi olduğunu düşününce kızıyorum. Malum, her şeyi unutmakta çok mahiriz.. Sahi Godot kim ki biz onu bekliyoruz? Gelip gelmeyeceği, gelince ne olacağı bile bilinmeyen bir gelecek olacabilir mi acaba?
Anı yaşamak yerine beklemeyi tercih etmek bize ne kazandırıyor, ne kaybettiriyor hiç düşünüyor muyuz? Sorular çok ama cevap tek... O Godot bir gün gelecek (İsmail abi)
Keyfli okumalar..