Müzayedeye karar verdiğimde kimse bir insanın mülkiyet konusu yapılıp yapılamayacağını tartışmadı.
Tam tersine caydırmayı, birtakım ödüllerle geçiştirmeyi denedi.
Satış işlemi başlayınca katılanların tümü malı kaptırmamak için yarıştı. Fiyat alabildiğine yükselip mal satın alınma aşamasına gelince birdenbire satın alınan malın bir insan olduğu fark edildi... ve bir insan satın almanın maliyeti, nimeti ve külfetiyle birlikte düşünülür oldu...
Bir insan satmak da satın almak da yasalarımıza göre suçtur. Ama öyle anlaşılıyor ki dostlarım, ucuza gittiği sürece bir insanın satılmakta olduğu fark edilmiyor bile...
Sayfa 111 - YKYKitabı okudu
..."Biz kadınlar" dedi bayan Lensmann, "İnsanlığın bedbaht ve ezilmiş yarısıyız biz. Kanunları erkekler yapar, bu işte biz kadınların hiç dahli yoktur.Ama 1erkek, 1kadın için çocuk doğurmak ne demektir, hiç bunu düşünebilir, kendini kadının yerine koyabilir mi?'' 1erkek katlının korkularını duymuş, tarifsiz acıları duymuş, onun ıstırap çığlıklarını koparmış mıdır?"...
Doğu'nun ve Batı'nın iki yenilmez Türkü'nü karşı karşıya getiren Ankara Savaşı yapılmadan önce Aksak
Temür'le Yıldırım Bayazıt birbirlerine birkaç kere mektup yazdılar. Temür, bir mektubunda iyi bir dil
kullanmış, kâfirlere karşı yaptığı savaşlardan dolayı Yıldırım'ı uzun uzun övmüş, yalnız Suriye'ye
yürüyeceğini yazarak "nimet hakkı
