Aslında bunların hepsi birer vesile. Kar, yağmur, gökyüzü, deniz, güneş, dost, düşman. Şiirin sinesine uzandıklarında kimliklerinden soyunurlar. Bir başka şey (dil) olarak, içimizdeki (ruhumuzdaki) tele dokunurlar. Biz bize kalırız. Tek ü tenha. Ve o zaman işte pişmanlık, hasret, vuslat, merhamet, gözyaşı, sevgi, özlem vb. elle tutulacak hale gelir.