Bak işte bir kara bulut daha geçiyor gökyüzünden Başını önüne eğsende kaçamıyorsun Sanki hüzünlü ve buruk, gitmek istemezken gidermişçesine dönüp bakıyor sürekli Gözünü alamıyor, şimdi ağlamaktan başka çaresi kalmadı Bense umut ediyorum hüznümü gördüğü gibi umutlarımı da görebilse diye Ama umut etmekde içimden gelmiyor yürüyorum Sanki bir bakış atsam üzerime akıtacak tüm hüznünü Belki böylece gözyaşımda gözükmez diye düşünüyorum Aman bu seferde böyle olsun diyorum bu sefer de böyle Zaten durgun nehir doldu taşmak üzere Bir taş da ben atayım diyorum Sekiyor bir iki üç sanki o taş benmişim ve dünyaya sadece değebilmişim diyorum o kadar Belki de budur anlamı diyorum ve bırakıyorum taşsın taşabildiğine Caner Özcan
Anne güneşim ne zaman doğacak Hüzünlü bir çocuk sana soracak Yüreğimde yanan bir ocak Dur ve mezardan gelen seslere bak ancakKader sana hesap sorar Hep böylemi biter sonlar Daha cevaplanmadı bu sorular Dur ve mezardan gelen seslere bak ancakKaçarak gecermi sandın Sen ancak kendine inandın Bağır ki uyuyanlar uyansın Dur ve mezardan gelen seslere bak ancakİnanmıyorsun ki bir söz söyleyelim Artık çok geç kapandı amelim Geçti tren söyle nereye gidelim Dur ve mezardan gelen seslere bak ancakBu yolda giden sensin Şerefinden başka birşey seçmeyesin Sonra utanır ve kendine gelirsin Durarsın ve mezardan seslenirsin ancak
Reklam
"Grayson benim." Gözleri kocaman açıldı. "Neden daha yaşlı değilsin?" Grayson'ın buna nasıl bir cevap vereceğine dair hiçbir fikri yoktu. Tıpkı en ufak bir uyarı olmaksızın karşısına bir anda çıkan bu büyüleyici kadınla şimdiye kadar yaptığı konuşmada ne söylediğine dair hiçbir fikri olmadığı gibi. Onun tuhaf sorusuna yanıt vermek yerine, "İlanım bir şaka değildi," dedi. "Şaka yapmıyorum," dedi kadın inatçı bir ifadeyle. Karşısında dikilirken yanakları kızaran kadın dışında hiç- bir şey, Grayson'ın kalp atışlarını bu zamana dek böylesine hızlandırmamıştı. "Bak, bugün gün batmadan önce ilgilenmem gereken bir sürü iş var." Bakışlarıyla çit direğini işaret etti. "Çarptığın di- reği tamir etmek gibi." Herhangi biri bu konuşmanın üzerine çekip giderdi, peki bu güzel kadın sözlerindeki imayı anlayıp arabasına dönerek onu yalnız bırakacak mıydı? Hayır. Kadın gitmek yerine, Grayson'ın hayatında gördüğü en harikulade bacaklarla salınarak ona doğru bir adım daha attı. "Sana yardım edebilirim." Önceki hayatında zevkle onu süzecek olmasına rağmen Grayson ona sert, etkilenmemiş bir bakış attı.
Sayfa 23
Offf çok güldüm:))
İlhan "Sizin asıl sorununuz nedir?" diye sordu. "Romantik değilmişim de çok kabaymışım da ilgisizmişim, falan filan işte. Akşama kadar çalışıp eve geliyorum, dışarı çıktığım da yok. Bütün akşam oğlumla vakit geçiriyorum. Ben öyle romantik takılarak hediyeler alamam, evde ne eksikse onu alırım." İlhan çayını hızlıca içip bardağını tezgâha koydu. "Peki,eşin? Ona ne kadar vakit ayırıyormusun?' "Hep evdeyim İlhan'ım, daha ne olsun?" "Bak, bu olmadı işte!" dedi İlhan. O sırada Nazan sessiz sessiz konuştu: "Deyyusa bak,deyyusa! Kendisi çok iyi biriymiş gibi Veli'ye akıl veriyor Bir de adam adam konuşuyor. Acaba eşini neden boşadın? Sen de aynı boksun da ondan. Benim konuşacaklarımı sen zaten söyledin, ....k!"::)))))
Sayfa 275 - Düş KurgularıKitabı okuyor
Bugüne kadar hep kendime "Ben bu tepkiyi hak etmemiştim, neden kötü olanlar bile seviliyor da ben daha ne yaptığımı bilmeden suçlanıyorum, neden benim kalbim kırılırken kötülerin kalpleri pamuklara sarılıyor" gibi bir sürü soru sordum. Şimdi anlıyorum ki aslında bu bizimle alakalı değil. Bir şeyler beklediğimiz insanlar aslında bizi hak etmeyecek kadar kötüler. Ve her seferinde de bizim içten içe anlamlandıramadığımız kişileri çok çok sevmeleri de bu yüzden. Çünkü kendi gibi olanı çeker insan. Kendine layık olanı.. O yüzden çok sevdiğin biri tarafından suçsuz yere sırf değer verdiğin için kalbin paramparça edildiyse asıl sen ondan kurtulduğun için şükret. Çünkü senin ondan kurtulman için kırıldı kalbin. Eğer bu olmasaydı ilerde daha büyük acılar yaşanacaktı. O yüzden kaybettiğin insanların şimdiki hallerine bak. Zaten göreceksin onların kötü olduğunu. Ben gördüm aylar sonra bunu. O kadar inanmıştım ki ona inanamadım bu son haline. Biz insanları sevdiğimizde onları gözümüzde çok kıymetli hâle getiriyoruz. Olduklarından bin kat fazla değer biçiyoruz. Ve sonra görüyoruz ki onlar aslında acımasız, vicdansız ve kalpsiz. Bunu görmek çok zor biliyorum ama eğer onun kalpsizliğine şahit olduysan ondan kurtulduğun için şükret. Emin ol ki bazı kaybedişler çok şey kazandırır.
Bu acıyı pazara çıkarmak, dünyadaki acıları artırmak, tiksinti verici bir şey bu, bütün bu kitaplar tiksindirici. Nedir bu saplantı, hep bu karanlığa saplanıp kalmak, her şey hep hüzünlü, ve bu sayfalar aracılığıyla daha da hüzünlü kılıyorlar. Şuna bak rica ederim: BİR ÖLÜLER EVİNDEN, özür dilerim, ama benden uzak kalsın.
Sayfa 51 - Ivan'ın MutluluğuKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.