Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Değerli araştırmacı Nejat Birdoğan da Aleviliğin kendine özgü bir din olduğunu söylemektedir: "Tek amacı, "insanı mutlu kılmak" olan bağımsız bir dinle karşı karşıyayız. Birtakım iyi düşünceli arkadaşlar bu din kavramına karşı gelebilirler. Ama unutmamak gerekir ki toplumun düzenini sağlayacak kuralların bütünü; ya insan yasalarıyla gelir, ya da binlerce yıllık eski inanç yoluyla bugünleri bulur. Alevilik, kökenini oluşturan hiç bir eski dinde ateist değil. Bir yaratıcıya inanıyor. Adı ne olursa olsun bir büyükerkin varlığına saygı duyuyor. Her eylemde o gücün himmetini diliyorsa ve onu mutlu etmek için uğraşıyorsa o kurallara din denecektir(...) Alevi dini (...) eski Asya dinlerinin uzantılarından oluşmuştur. Zaman, o inançtan olan insanları kimi yıkıcı olaylar karşısında bir araya getirmiş ve bu ezilen insanlar böyle bir dini ortaya çıkarmışlardır".[4]
Sayfa 31 - Ütopya Yayınevi
Nejat Birdoğan bir diğer çalışmasında yine “ Anadolu Aleviliği Müslümanlıktan doğmamış , giderek esinlenmemiştir bile. Bana göre bu inanç , Anadolu’daki Türklerin ve Kürtlerin , yaşadıkları eski Orta Asya , İran , Mezopotamya bölgelerinde tanıdıkları kimi dinlerin ve geleneklerin bugüne sarkmış , karmalaşmış, ve süzülmüş kalıntısı idi” diyerek son sözüyle başlıyordu.
Reklam
87 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
İnternasyonel Nasrettin Hoca
Nasrettin Hoca mı desem Molla Nasrettin mi desem Hoca Nasreddin mi desem Molla mı desem bilemedim, ama hangisini dersem doğru olur Nasrettin Hoca'nın türk milletler kültüründeki yerinden ziyade uluslar arası bir ününün olduğunu yapılmış araştırmalar ve fıkralardan örneklerle anlatan güzel bir çalışma olmuş. #öneri
Azerbaycan Gülmeceleri ve Nasrettin Hoca
Azerbaycan Gülmeceleri ve Nasrettin HocaNejat Birdoğan · Kaynak Yayınları · 20122 okunma
Ortama bak ya
Özellikle geceleri, sempozyum dönüşü doyumsuz bir sohbet başlıyordu. İlhan Selçuk, Server Tanilli, Kıvanç Ertop, İbrahim Armağan, Nejat Birdoğan, Fuat Bozkurt ve Berlin’deki Türk dostlar toplanıyorduk kocaman, uzun bir masanın çevresinde. Konuşuyor, konuşuyorduk. Kimi geceler, hele Arif Sağ da gelip katılmışsa sazıyla, sabahlanıyordu.
Tekçilik(!)
İttihad ve Terakki Hareketi, Kürt sorunu gibi konularda olduğu gibi bu ko­nuda da zoraki ve düzmece araştırmalar yaptırıp, kendi ideolojisi doğrultusunda kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Dr. Friç (Habil Adem, Naci İsmail Pelister) gi­bi İttihadçı aydınlara Kürtler’e ilişkin kitap hazırlatan bu Türkçü hareket, Baha Said gibilere de Alevilik-Bektaşilik Araştırması yaptırıyor. (Bkz. Nejat Birdoğan: İttihad-Terakki’ııin Alevilik-Bektaşilik Araştırması; Baha Said Bey.) İttihadçılar, bu politikalarıyla bir taşla birkaç kuş vurmayı hedeflemektedir­ler. 1- Osmanlı yönetimlerinin Bektaşi tekkelerini birer misyoner örgütü gibi kul­lanıp Türkmen Aleviler’i Saray’a ve Müslümanlığa yaklaştırmaya çalışmalarına rağmen, genellikle kırsal kesimde yaşayan bu toplulukları çekmek yeterince ger­ çekleştirilemedi. İttihadçılar, muhalefet konumuna giren bu tarikattan giderek Kı­zılbaş topluluklara nüfuz etmeye çalışmaktadır. 2- Tıpkı Arap milliyetçilerinin, Kürtçe Ezidi ve Yezdani kelimelerinden gelen Yezidilik (Ezidilik)’i Kürt kimli­ğinden kopararak Yezid bin Muaviye’ye dayandırıp kendilerine çekmeye çalış­maları gibi; Türk milliyetçileri de Kızılbaşlık’ı Bektaşilik aracılığıyla Türklüğe, Ali’ye dayandırma yoluyla da Müslümanlık’a çekme, dolayısıyla kendilerine yaklaştırma politikası izlemişlerdir.
622 syf.
9/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Bu kitap bugüne değin yazılan ve Alevi toplumunu Türk-İslam sentezi içerisinde asimile etmeye çalışan İttihat Terakki önderliğindeki Türkçü tezlere bir tepki olarak vücut bulmuş bir eser.Türkçü tezler Aleviliği, kaynağı olan Yukarı Mezopotamya ile olan ilişkisini yok sayarak Orta Asya bozkırlarından yola çıkan,bu güzergah üzerinde çeşitli duraklara uğrayarak oradaki inanç değerlerini de bünyesine katarak Anadolu'ya gelmiş Türkler olduğunu ispat etmeye,Alevileri bu yönde manipüle etmeye çalışmışlardır.İttihat Terakki önderligindeki Türkçü tezler Aleviliği İslam dışı bir inanç olarak tanımlamakta,Alevi inanç ve öğretilerinin Türklerin eski inancı olan Şamanizm ve Gök Tengri arasındaki benzerliklere gönderme yaparak Alevileri Türk olduğu noktasında ikna etme çabalarına girişmişlerdir.Bu konuda kitaplar yazan Erdoğan Çınar,Nejat Birdogan,Süleyman Diyaroglu,Faik Bulut,Sinan Meydan,Esat Korkmaz,Irene Melikoff gibi yazarların kitaplarından bol bol alıntı yaparak bu yazarlar ile Türkçü tezler yazan kitaplar arasındaki benzerlikleri ve ortak fikirlerini deşifre etmektedir. Kitabın Türkçü tezler noktasındaki yaklaşımını ve ortaya koyduğu fikirler kanatimce doğru ve isabetlidir ancak kitabın sonunda Aleviliğin kaynağını Arap zulmünden kaçan Zeynel Abidin soyu üzerinden Ehliyete dayandırması kafamdaki soru işaretlerini azaltmak yerine bilakis cogatmıştır.Bu soru işaretleri bu konu hakkında başka bir çok kaynak okuma zorunluluğunu önüme sermektedir.
Aleviliğin Kaynağı Ezdan Dini
Aleviliğin Kaynağı Ezdan DiniÜnsal Öztürk · YURT KİTAP YAYIN · 05 okunma
Reklam
464 syf.
7/10 puan verdi
Anadolu Türkleri'nin Aleviliği Nedir?
Öncelikle Aleviliğin kökenleri hakkında birçok farklı görüşün olduğunu belirtmeliyim. Alevilik hakkında yazanlar, genelde kendi ideolojik ve dinî görüşlerinin etkisi altında oldukları için, yanlı bir bakış açısı ile Aleviliği tanımlarlar. Bu kitapta yanlı bir bakış açısından kurtulamamış. Yanlı bir bakışı derken Aleviliği eleştirmemiş, sadece
Alevilik Anadolu'nun Gizli Kültürü
Alevilik Anadolu'nun Gizli KültürüNejat Birdoğan · Kaynak Yayınları · 09 okunma
Nejat Birdoğan'ın Mahzuni Şerif İle Söyleşisi Yıl 1964
- Anadolu İnsanının Ruhunda Hani Bilirsiniz Huzur Hayali Yatar , Güzel Elbise ,Güzel Kıyafet Ben Asker Olmayı Düşündüm . 1956 Yılında Mersinde 3'üncü Assubay Ortaokuluna Gittim .Yani 13-14 Yaşında Asker Olmaya Başladım. 1959 da Notlarımın Yüksekliği Beni Kuleli Askeri Lisesine Taşımış Olmasına Rağmen , Ben 1959'da Ankara Ordu Donatım Teknik Okuluna Geldim . Kısacası 1961 ' de Askeri Ordu Donatım Teknik Okulunu Bitirdim , Ama Kuleliye Gidemedim Okuyamadım . Çünkü Okuldada Benim Sakatlıklarım Ortaya Çıktı Kanımda mı Beynimde mi Nerde Taşıdığımı Bilmediğim Halkçı Yapı Kitaplarım Arasındada Çıktı Pir Sultanı Okumak Nazım Hikmeti Okumak Marksizmi Okumak Uzak Doğu Ve Yakın Doğu Kavgalarını Okumak Ve Dünya Genelinde Kavgakarın Nedenini Araştırmak Gibi Bir Durumum Vardı O Nedenle Ankara Ordu Donatım Okulundan 1961 Yılında Defedildim ! Mahzuni Şerif
İşte bu yüzden Türk kadınının İslamiyete geçisi felâket olmuştur!
Kur'an'daki kimi ayetlerin ya da kimi hadislerin yorumları Türk toplumunu da bu aymazlıkların içine itiyor. Şöyle ki: "Kadınlarınız sizin tarlalarınızdır. Tarlanıza dilediğiniz gibi yanaşın." (El-Bakara Suresi, ayet 223.) "Erkekler, onlar (kadınlar) üzerinde (daha üstün) bir dereceye maliktirler." (El-Bakara Suresi, ayet
Sayfa 351 - Kaynak Yayınları
Yahu bir kere de dini kitap yazarken objektif olun be!
Yıllar ilerledikçe koyu Sünni kurallar bu kez bir bağnazlığa dönüşüyor. Kadın hakları güçsüzleşmeye, giderek ortadan kalkmaya varıyor. Buna, düpedüz İslamlığı neden gösteremiyoruz.
Sayfa 351 - Kaynak Yayınları
Reklam
Olur mu, yolludur bunlar yollu(!)
Timur döneminde devletçe düzenlenen içkili ziyafet sofralarında bulunmuşlardır. Bu kadınlar, devlet adamlarına içkili şölen düzenlemişler, bu şölenlerde altın ve gümüş tepsilerle getirilen şarabı, ipek mendilleri ile tuttukları küçük kadehlerle içen kadınlarımız onur ve gururlarını İslam ve yabancı bilginlerin bile saygıyla andıkları biçimlerde hep korumuşlardır.
Sayfa 348 - Kaynak Yayınları
Kadınlar, Moğollarda törenlere, kurultaylara bile katıldılar. Törenlerde sultan ailesi içindeki yerlerine göre tahtın yanında yer almışlardır.
Sayfa 348 - Kaynak Yayınları
Türklerin İslamiyete geçmesi Türk kadını için bir felâket olmuştur!
O dönemlerde Türklerde ataerkil aile de yoktur. Kadın, tabu olmadığından erkeğin eylemleri olan av, savaş ve kurultay gibi tüm törenlere katılırdı. Kısaca kadınlar güzel sanat, dil, ahlak ve ekonomi alanlarında erkekle birlikte idi. İlkel toplumların tersine, kadın her aracı kullanabilirdi.
Sayfa 347 - Kaynak Yayınları
Tabikide eski Türkleri kastediyor
Totem inanışından beri kadınla erkeği ayıran peçe ve harem gibi anlamsızlıklar da Türklerde yoktur. Bir başka anlatımla Türklerde güzel olan, güçlü olanın zıddı ya da eksiği değil eşi ve tümleyicisidir.
Sayfa 347 - Kaynak Yayınları
Türklerin felâketi İslam diniyle tanışmakla başlamıştır
İslamlıktan önceki Orta Asya Türklüğünde kadın ve erkek eşittir.
Sayfa 347 - Kaynak Yayınları
112 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.