Çağımızın dramı henüz çocukluk yaşlarını süren toplumsal bilimlerle, dev adımları ile ilerleyen tekniğin arasındaki trajik ilişkidedir. İnsan bugün tarih öncesi çağların dev bedenleri ve güçleri üstünde bebek beyinleri taşıyan eski canavarların evresine mı girdi yoksa?
Sosyolojiye bir yasa getirdiğini ileri süren kimse şu sorulara karşılık vermelidir: Nerede? Ne zaman? Hangi koşullarda?
Çok genel yasaların sosyolojide hiçbir değeri yoktur.
(Fourier) Şöyle yazar: “Barbar düzende kadınlar nasıl alıklaştırılıyor, pazarda satılmaya ya da sarayda kapatılmaya razı olsunlar diye bir ruh taşımadıklarına inandırılıyorsa, aynı şekilde medeni düzende de kadınlar, evliliğin köleliğine, felsefi dogmalara elverişli duruma gelsinler diye aptallaştırılıyor.”
İklimden çıkan etkinler ahlak üstünde yankılanır. Bunun bir sonucu olarak, diye belirtir Montesquieu, sıcak ülkelerin dinleri şehvete, soğuk ülkelerin dinleri sarhoşluğa karşı daha bir hoşgörülüdür.
"zihniyet"
Belirli bir zihniyete sahip olan kişi, farklı bir uygarlığın ortamında çok uzun süreler kaldığı zaman bile, zihniyetini kolay kolay değiştiremez. Kendisini içinde yetiştiği topluma bağlayan bu dayanıklı bağdan kolay kolay kurtulamaz. (Bunun en yakın örneğini, yıllardır Almanya' da bulunan, hatta bir kısmı kesinlikle oraya yerleşmiş olan Türk işçilerinde görüyoruz.) Zihniyet, birçok bilim adamına göre, kişiliğin en zor değişen öğesidir. Gaston Bouthoul'un dediği gibi, "Zihniyetimiz, evren ile aramıza bir prizma gibi girer." Evreni ancak o prizma aracılığıyla algılayabiliriz.
Canlıların aynı türleri arasında savaş, ayrı türleri arasında av durumu söz konusudur." (Gaston Bouthoul)
"Av, kasları sertleştirirken yüreği de katılaştırır." (Rousseau)
Sayfa 258
insan siyasal bir hayvandır, yani insan toplum hayatı dışında düşünülemez. insan bir başına bir şey anlatmaz, kendini belirleyemez hiçbir şeye yetmez.
"Bugünün sosyolojisi, yarının siyasetidir" Gaston Bouthoul
Benim metresim iktidardır. Onu elde etmek için o kadar uğraştım ki, elimden alınmasına, hatta ona yan gözle bakılmasına gelemem. Ne derlerse desinler, herkes iktidarın bana kendiliğinden geldiğini sana dursun, ben bilirim onun bana ne çabalara, ne uykusuzluklara, ne karışık hesaplara mal olduğunu.
-Napoleon Bonaparte
Ben katolik geçinerek Vendee Savaşı'nı kazandım; Müslüman geçinerek Mısır'a yerleştim; Papacı geçinerek İtalya'da yürekleri kazandım. Bir Yahudi halkını yönetecek olsam, Süleyman'ın tapınağını yeniden kurardım.
-Napoleon Bonaparte
Bütün devletlerin politikası coğrafyalarındadır.
NATO bunun İçin var...
Avrupa, açıkça bir Amerikan kurumunun yönetimine girmeğe canatıyor. Bütün politikası buna doğru götürüyor Avrupa'yı.
Sayfa 323Kitabı okudu
Her politika, ilgililerdeki çoğunun ilgisizliği üzerine kurulur. Herkes ilgilense kimse politika yapamaz.
Sayfa 323Kitabı okudu