Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
Reklam
Peygamberimizin Güzel Ahlakı
Peygamberlere mahsus olan alâmetlerden birisi de peygamberlerin nübüvvet vazifesi verilmeden evvel de güzel ahlâk ve hasletler ile vasıflanmış olmalarıdır. Onlarda, şer’an ve aklen, kötü ve çirkin olan hiçbir fiil ve ahlâk aslâ bulunmaz. Tabiatleri, onlardan yüz çevirmek üzerine yaratılmıştır. Peygamberler fıtraten hayra meyledip şerden uzak
Peygamberimizin Güzel Ahlakı
Peygamberlere mahsus olan alâmetlerden birisi de peygamberlerin nübüvvet vazifesi verilmeden evvel de güzel ahlâk ve hasletler ile vasıflanmış olmalarıdır. Onlarda, şer’an ve aklen, kötü ve çirkin olan hiçbir fiil ve ahlâk aslâ bulunmaz. Tabiatleri, onlardan yüz çevirmek üzerine yaratılmıştır. Peygamberler fıtraten hayra meyledip şerden uzak
Geceler uzun. Zaman usul.
Bazen burada öyle akşamlar olur ki, İstanbul'u sarhoş edene çanaktan o da gizlice yudum yudum içip sızar. Bazen burada öyle sabahlar olur ki, sanki şehrin üstünde meçhul alemlerden inen bir örtü vardır ve kim bu örtüye bürünecek olsa, o meçhul âleme doğru yükselecekmiş gibi olur. (Samiha Ayverdi) *** İstanbul... Üsküdar... Salacak sahili.
HAYSİYETSİZ MÜSLÜMANLARIN ŞEREFLİ PEYGAMBERİ 3 (Oku ve UTAN)
BENİ KURAYZA GAZASI (Kutsal Katliam) Hicret’in 5. Senesi, Zilkade Ayı (Milâdî 627) Benî Kurayza Yahudilerinin Peygamber Efendimiz (sav) le olan anlaşmalarına gö¬re, Hendek Muharebesi’nde düşman tarafından sarılan Medine’yi Müslü¬manlarla el ele vererek müdafaa etmeleri gerekiyordu.(1) Fakat bunu yapmadı¬lar. Üstelik anlaşma hükümlerini hiçe
Reklam
Emîrü’l-Mü’minîn İmâm Ali aleyhi’s-selâm, Selmân ve Ebû Zer hazretlerine şöyle buyurdu: “Ey Selmân, ey Cündeb! Velâyetimizi dosdoğru ikâme etmek zorun zorudur. Onu, ancak kalbi îmânla sınanmış bir mü’min taşıyabilir. Kalbi îmânla sınanmış olan bir mü’mine bizim emrimizden bir şey ona vardığında Yüce Allah, o mü’minin kalbini bunu kabûl etmesi için
Cüveyriye Binti’l–Hâris radıyallahu anhâ’dan rivâyet edildiğine göre, Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem bir gün sabah namazını kıldıktan sonra, Hazret–i Cüveyriye namaz kıldığı yerde oturmakta iken, erkenden evden çıktı. Kuşluk vakti tekrar eve döndü. Cüveyriye radıyallahu anhâ’nın hâlâ yerinde oturmakta olduğunu görünce: “Yanından ayrıldığımdan beri hep burada oturup zikirle mi meşgul oldun?” diye sordu. O da: – Evet, diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu: “Senin yanından ayrıldıktan sonra üç defa söylediğim şu dört cümle, senin sabahtan beri söylediğin zikirlerle tartılacak olsa, sevap bakımından onlara eşit olur: Sübhânallâhi ve bi–hamdihî, adede halkihî ve rızâ nefsihî ve zinete arşihî ve midâde kelimâtihî:" "Yarattıkları sayısınca, kendisinin hoşnut olduğunca, arşının ağırlığınca ve bitip tükenmeyen kelimeleri adedince ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim.” (Müslim, Zikir 79. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 24)
79 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.