❝ Bir Kalbiniz Vardır,
Onu Hatırlayınız..
İsmet Özel’in çok sevdiğim bir şiiri şu dizelerle bitiyor: “Herkesin bir bahanesi var, senin yok / biraz bekleyebilirsin, daha sonra / burada kalamazsın, başa dönemezsin / ama dön / eve dön! şarkıya dön! kalbine dön! ...
Ev deyince hepimiz yanından dere akan, yaz kış bacası tüten o tek katlı yapıyı resmediyoruz hâlâ. Eski şarkılarımız yenileri
Sayfa 18 - E-KitapKitabı okuyor
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Sayfa 28 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
Ona çalıştığım ortamdan ne kadar nefret ettiğimden, öğrencilerin şımarıklığından, velilerin kendi ellerinden gelmeyen terbiyeyi çocuklarına bizim vermemizi beklediğinden, buna rağmen çocuklarıyla hiç vakit geçirmeyip onları evdeki yabancı uyruklu çalışanlara emanet etmelerinden, idarecilerin iş bilmezliğinden, düşük maaşla emeğimizin sömürüldüğünden bahsetmek istedim.
Sayfa 3Kitabı okuyor
Bu gerçek anlamda bir kâbus. İnsanlar arasında dolaşıyorsun, yüzlerine bakıyorsun -sonra birden yüzleri değişiyor- karşındaki artık o tanıdığın, bildiğin yüz değil, bir yabancı... korkunç bir yabancı...
“Zaten aşk, büyük bir yanılgıdan başka bir şey değildi. İnsanlar gerçeklere değil, bir ideale âşık olurdu.
Sayfa 433Kitabı okudu
Bu kadar ciddi olduğunu bilmiyordum düşüncelerinde. Fakir yaşantımıza katılmasını bir özenti sayıyordum. Anlaşılmadığını sanan bir budalaydı: tatlı bir budala. Bulanık hayaller peşinde koştu. Bir yerde bırakmalıydı bunları. Bakışlarımla o kadar uyarmaya çalıştım onu. Hafiftim, güzeldim, rüya gibiydim; bakmasını bilmedi. Gene yanlış bir ortama girmişsin Selim. Önüne gelen nimetleri değerlendirmesini bilmeyenlerin, seni, senden başka türlü bir insan yapmak isteyenlerin arasına düşmüşsün. Aldatıcı yumuşaklığınla boş yere ümitlendirmişsin onları. Aslında “Evdeki Yabancı” oyununu oynadın onlarla.
Sayfa 234 - İletişim Sinan Yayınları İkinci Bölüm
Saide
Bir yalan için, ben, Düzce, Bolu dağlarını yayan aştim da geldim, çekmediğim şeytan azabı kalmadı, sen ne diyorsun? Üstelik evdeki saltanattan da vazgeçtik de, zor kurtulduk; bir daha yalana tövbe ettik. Yoksa ben yabancı tavuklara bayılırım, tadını da çok yakında bilirim, ama evliliği görür müsün!!!
Bağımsız bir Müslüman toplum için
kavlî duâsının yanı sıra, fiili duasını da eksik etmemiştir Resulullah.
Bu, bize çok güzel bir öğüttür:
Kurtulmak, kazanmak, güçlenmek istiyorsanız harekete geçin.!
• Mesela bir yabancı dili çok iyi öğrenip Kudüs'te olan biteni her mecrada anlatabilirim..!
• Varsa müzik yeteneğim, Özgür Kudüs için bir şarkı yapıp dillere dolayabilirim..!
• Bir yolculuk yapacaksam, rotayı Filistin'e çevirebilirim..!
• Evdeki Dünya haritasından 'israil!' kelimesini silip, o toprakların GERÇEK ismini çocuklarıma öğretebilirim..!
• Bir senaryo yazarak intifadanın ne olduğunu beyaz perdeye aktarabilirim..!
Sayfa 110
Aynı mahalledeki insanlar birbirine yabancı, aynı mahalledeki hatta aynı evdeki insanlar. Her ev meçhule giden bir tren kompartımanı.
“İnsanların neler yapabileceğini asla bilemezsin.”
Sayfa 32Kitabı okudu