"Ne var ki, Türk milletinin yok olmaktan kurtulma çabası zaman zaman bir ihtilal, bir isyan niteliği de göstermiş ve bir Kurtuluş Savaşı'nı da içine almıştır. Ama bu çaba, hiçbir zaman sadece bunlardan biri olmamış, başından sonuna kadar, zaman zaman bunları da içine alan, bir 'Milli Mücadele' olarak devam etmiştir. Bu sebeple, Türk milletinin yok olmaktan kurtulma çabasını sadece bir ihtilal, sadece bir isyan, sadece bir savaş gibi göstermek ve ona bunlardan yalnız birini ad olarak vermek doğru değildir. Milletçe yok olmaktan kurtulma çabasının, amacına ve gerçeğe uygun tek adı Milli Mücadele olması gerekir."
Sayfa 17 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Milli mücadelenin bir safhası daha tamamlanmış, millet kendi ordusu ile gönül birliği düşünce birliği, işbirliği yapmıştı."
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Lazistan Türkleri de, Kürdistan Türkleri gibi, Çerkes Türkleri gibi aynı soydan geldiklerini, aynı babanın değişik isimli çocukları olduklarını, hepsinin kan kardeşi olarak aynı yerlerden buralara geldiklerini, kendilerinin de daha önceleri Legzler adı altında Kafkasya'da oturduklarını, o zaman da Kafkas Türkü olduklarını, sonra Legzlerin ikiye ayrıldığını, bir kısmının aynı yerde kalarak Lezgi adını aldıklarını, bir kısmının iki bin yıl kadar önce kıyılardan batıya göçerek Rize-Batum bölgesine geldiklerini ve Lazgi diye anıldıklarını, bu deyimin sonradan Laz şekline dönüştüğünü ve en az iki bin yıldan beri burada oturarak Kafkas Türklüğünden çıkıp Anadolu Türkü olduklarını biliyorlardı."
Sayfa 33 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
245 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Milli mücadele adına yapılan Erzurum Kongresi'nin işleyişini, delegelerin tutumlarını, İstanbul hükümetinin tepkisini ve Mustafa Kemal Paşa'nin konumunu hatıratlara ve birtakım kaynaklara dayandırarak ele alan güzel bir eserdi. Bölümler halinde kronolojik olarak hazırlanan eserde yer alan bazı bilgilere dair belgelerin kitabın ekler bölümünde yer alması da söz konusu. Kongreye dair tam anlamıyla kapsamlı bir çalışma olmasa da okuyucuya genel bir fikir verebilir.
Erzurum Kongresi
Erzurum KongresiMahmut Goloğlu · Türkiye İş Bankası Yayınları · 200851 okunma
Atatürk'ün İttihatçı Önderler Hakkındaki Fikri ;
Ali Rıza Paşa Hükümeti kurulduktan sonra 9 Ekim 1919'da Harbiye Nazırı Cemal Paşa tarafından gönderilen bir telgrafla Mustafa Kemal'den Birinci Dünya Savaşına katılmanın doğru olup olmadığını ilan ederek ittihatçı önderleri suçlaması istenmişti. Mustafa Kemal bu mektupta da bildirdiği gibi {Ek Bilgidir Ben Ekliyorum (Mustafa Kemal Paşa'nın Talat Paşa'ya Cevap Mektubu, 29.11.1920 Tarihli)} bu isteğe karşı çıkmıştır. Bu isteğe karşı çıkarken de Birinci Dünya Savaşına katıldığımız konusundaki aşağıdaki çok ilginç ve gerçekçi analizi yapmıştır. "Savaşa katılmamak elbette çok istenirdi ancak (bu) silahlı tarafsızlıkla ve Boğazların kapatılması ile sağlanabilirdi. Oysa ki vatanımızın coğrafi ve İstanbul'un stratejik durumu, Rusların, İtilaf devletleri yanında yer alması buna imkan vermediği gibi silahlı bir tarafsızlığı sağlayacak paramız, silahımız ve gerekli araçlarımız da yoktu. Şimdi savaşa girmekliğimizi bir cinayet saymak ve koca bir milleti dört beş kişinin elinde oyuncak gibi göstermek bir fayda sağlamayacağı gibi, Klemanso'nun Ferit Paşa'ya verdiği hakaret dolu cevabın tekrarlanmasına neden olabilir." Mahmut Goloğlu, Sivas Kongresi, Ankara 1969, s. 168-169
Sayfa 237Kitabı okudu
Ve bu kitap, Atatürk İlkeleri'ne tüm içtenliği ile sıkı sıkıya bağlı bir araştırmacının, Cumhuriyet'in ellinci yıldönümüne, gücü oranında, armağanıdır. Mahmut Goloğlu
Reklam
494 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.