Bir ana, bir hüzün hikâyesi...
Çiçek bozuğu suratlı gardiyan, öğleden sonraki gezinti esnasında bir çırpıda hayatını anlatıvermişti. Bir terziydi anası. Subayın birine sevdalanmış, o da günün birinde hatıra olarak fotoğrafını ve bir de çocuk bırakıp gitmişti. Genç kadın on dört senedir oğlunu yetiştirmeye vermişti kendini. Önce papaz okuluna, sonra şehirdeki liseye yollamıştı. Ama hocanın biri oğlanı pataklayınca, çocuğuma tek kötü söz söylemeye kıyamayan ana onu okuldan aldığı gibi bir savcının yanına yerleştirmişti. Dikiş diker, çiçekler, çoraplar örer, durmadan çalışırdı kadın. Nihayet oğlan asker olmuş, bir defasında sevdiği annesiyle alay eden subayına karşı gelince ceza olarak üç seneliğine bir disiplin taburuna gönderilmişti. İhtiyar ana, oğlunun askerliğe sayılmayan üç senesine ve hayatının güçlüğüne alışmaya çalışmış, bir yandan da dikişine dev etmişti. Yedi sene kışlaların cefasını çeken oğlan hasta ve bitkin halde dönmüştü eve. İhtiyar anası, artık gözleri iyi seçemediğinden çalışamıyor, kilisenin önünde dileniyordu. Eve döndüğü gün ona, hayat boyu oğlu için çalışmır bir annenin ellerinin ve gözlerinin en son ürünü olan bir atkı hediye etmişti. Aylarca iş bulamayan oğlan, anasının diledikleriyle geçinmek zorundaydı. İhtiyar kadının artık yürüyemez hale geldiği sıralarda ise bu hapishanede ki işi bulmuş, sonra da biri aracılığıyla anasını düşkünler yurduna yerleştirmeyi başarmıştı. Zavallı ihtiyar hâlâ orada oğluna çorap örermiş...
400 syf.
·
Puan vermedi
Şikago Mezbahaları | Upton SİNCLAİR . Satır Çizgileri; En alçakça eylemler, zehirli otlar gibi Serpilir hapishane havasında; Orada solup giden sadece İnsanın içindeki iyiliktir; Soluk yüzlü Azap ağır kapıyı bekler, Umutsuzluktur Gardiyan. . Kitap Yorumu; Bir tavsiye üzerine okuduğum bir kitap oldu kendisi ilginç yanı şöyle yazar bu kitap için buralarda çalışmış ve bire bir deneyimleri ile kaleme almış bunu belirtmek lazım. Kitap olayına gelirsek Jurgis ana karakter olarak karşınıza çıkıyor. Amerikan rüyasının hiç de bekledikleri gibi olmadıklarını yaşam mücadelesi vererek anlatılıyor. Jurgis mezbahalar da çalışmaya başlar aldığı ücret yaşadıkları çevre, arkadaş ortamı ve nicesi hepsi hayatına dair dokunuşları sergileme de çok gerçekçi hatta gerçek olsa da sanki gereken den fazla yazmaya çalışılmış gibi geldi bu yüzden sıkıldım da açıkçası. Konu çok güzel bence ama bu kadar uzatmaya gerek varmıydı bilemedim. Mezbahalar da yapılanları anlattıklarında çok olacaksınız diyebilirim yapılanlar kesim şekli hijyen o dönemlerin yaşam biçimi akıllara zarar diyebilirim, resmen mide bulandırıcı. Konu olarak güzel olsa da ana fikir gereksiz uzatmalı yazım bence sınıfta bırakıyor. Birde şunu gösteriyor Amerikan rüyasına aldanmanın ne kadar boş olduğunu gösteren bir yaşam biçmi herkes gitti mi çok iyi bir yaşam kalitesi olmadığını gösteriyor hayat her yerde zor yabancı olduğun bir yerde daha da zor diyorum ve noktayı koyuyorum. Kitapla Kalın!
Şikago Mezbahaları
Şikago MezbahalarıUpton Sinclair · Sel Yayıncılık · 2021925 okunma
Reklam
İnsan neslinin eğitimini, bugüne değin sanki gardiyan ve cellatların düş ürünü düşünceleri yönlendirmiş gibi!
Sayfa 23 - Say YayınlarıKitabı okudu
Düşünüyorum ama biliyorum ki hiç gücüm yok bu kafesten kurtulmaya, gardiyan razı olsa da takatim yok kanatlanıp uçmaya.
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Filmini uzun süredir önce kitabını okuyacağım diye erteliyordum. Sonunda hem izleyebildim hem de okudum. Film için birkaç bir şey söylemek istiyorum, ben daha önce bu kadar güzel bir uyarlama görmemiştim. Oyuncular, senaryo, mekan her şey zihnimdeki gibiydi. Sadece kitapta olan köpekli sahnenin ve birkaç kısmın filmde olmamasına üzüldüm çünkü
Yeşil Yol
Yeşil YolStephen King · Altın Kitaplar · 20218bin okunma
Rahip olduğunda, erkek için bedeli ağır: hadım olmak. Onu öyle çok seviyor ve tapıyor ki en değerli uzvunu, kimliğinin özünü ona kurban edebiliyor. Kibele rahipleri üreme organlarını kesip toprağa (toprak-ana) atarak Kibele'yi döllediklerine ve onun yeryüzünde nimetleri artıracağına inanıyorlardı. O tanrıçaların ve o rahiplerin kalıtımsal imgelerinin, hastalıklı dünya yorumlarının bizlerde sürmediğini kim iddia edebilir? Jung'a göre hiç kimse doğarken yazısız beyaz boş bir kâğıt —tabula rasa— gibi doğmuyor. İlk karşı çıkan kahraman Gılgamış’tır. Frigya’da Kibele’nin rahiplerinin hadım edilmelerinden çok önce, Mezopotamya’da krallar ilkbahardaki kutsal evlilik şöleninde tanrıçayla (onun yerine geleneğe göre tanrıçanın yüksek rahibesi olan bir prensesle) evleniyor ve bir zaman sonra da, tanrıçayla evlenme cüretini gösterip o büyük sırra erdiği için zigguratın altındaki labirentte boğa maskeli bir gardiyan tarafından baltayla kurban ediliyordu. Kibele'nin rahiplerinin hadım edilmesi bu olayın gerilemiş biçimidir. Yahudiler’deki sünnet de hadım olmanın daha da gerilemişi olan simgesel bir eylemdir. Gılgamış yalnızca ölümsüzlüğü istemesiyle hatırlanır. Oysa o tanrıça merkezli dünya görüşüne ve yasalara karşı çıktığı için de çok önemlidir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.