Nasıl tek bir yaprak bile sararmazsa bütün ağacın sessiz bilgisi olmadan, kusur işleyen de hepinizin gizli iradesi dışında kusur işleyemez. Hep birlikte bir tören alayı gibi yürürsünüz tanrı-özünüze doğru. Yol da sizsiniz yolcu da. Aranızdan biri düştüğünde, arkasındakiler için düşmüştür, taşa takılıp tökezlenmeye karşı bir uyarı ... Evet, hem de önündekiler için düşmüştür, ayaklarına daha tez ve sağlam oldukları halde, ayağa takılacak taşı kaldırmayanlar için.
... işte buradaydı, tamamen ayıktı ve bir türlü kurtulamadığı şu düşük seviye serseriliğin içinde kapana kısılmıştı, Psikedelik Altmışlar, o küçük ışık parantezi, acaba nasıl kapanacak ve karanlığa çekilmek suretiyle nasıl yok olacaktı... karanlığın içinden bütün korkunçluğuyla uzanan bir el, bir esrarkeşten cigarasını alıp sonsuza dek söndürürmüş gibi kolayca, zamanı nasıl geri döndürecekti kimbilir.
Sayfa 296
Reklam
Bütün yaşamımın hayali önermelere dayandığı hissine kapılıyorum. Gerçekliği kaybettim. Bana söyler misiniz lütfen, gerçeklik nerede?
Sayfa 270
Nasıl tek bir yaprak bile sararmazsa bütün ağacın sessiz bilgisi olmadan, kusur işleyen de hepinizin gizli iradesi dışında kusur işleyemez.
Gizli riya ve alametleri;
Riya, bazen bir karıncanın ayak seslerinden bile daha gizli olur. Bu tür bir riyanın bilinmesi için de bir takım alâmetlere ihtiyaç duyulur. Mesela, kişinin yaptığı ibadetlerden insanların haberdar olmasına ve bu sebeple onlardan gelen övgü dolu sözlere sevinmesi gizli riya alametlerindendir. Ancak kişinin ibadetlerini, insanların onu örnek
Sayfa 136
Efendimizin (as) Ahlâkı
ALLAH’IN SON PEYGAMBERİ: HZ. MUHAMMED (SAS) Hz. Muhammed Mustafa (sas), Allah (c.c) tarafından insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkarmak üzere, âlemlere rahmet olsun diye gönderilmiş son peygamberdir. Sevgili Peygamberimiz, insanlara en güzel örnek olabilmek için Kur’an-ı Kerim’i kendisine ahlak edinmiştir. Onun bu güzel ahlaki özelliklerinden bir kısmını Hz. Ali (ra) şöyle anlatmaktadır: Allah Resûlü (sas) her zaman güler yüzlü, yumuşak huylu ve nazikti. Asla kötü huylu, katı kalpli, bağırıp çağıran, çirkin sözlü, kusur bulucu ve cimri değildi. Hoşlanmadığı şeyleri görmezlikten gelir; kendisinden beklentisi olan kimseleri hayal kırıklığına uğratmaz ve onların isteklerini tamamen boşa çıkarmazdı. Üç şeyden titizlikle uzak dururdu: “Ağız kavgası, boşboğazlık ve mâlâyânî.” Şu üç şeye de özellikle dikkat ederdi: hiç kimseyi kötülemez, kınamaz ve hiç kimsenin ayıbı ile gizli taraflarını öğrenmeye çalışmazdı. Hanımlara karşı son derece kibar ve nazik, aile fertlerine karşı çok şefkatliydi (Tirmizî, Şemâil, 160). Diyanet İşleri Başkanlığı
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.