Öykü Nasıl Yazılır-1
O Ses Sen Değilsin Diyelim ki ne yazacağımızı bulduk; olayı, kahramanı zihnimizde tasarladık. Yazar olarak niyetimizi ne ölçüde açık edeceğimizi ne ölçüde saklayacağımızı kurguladık. Değineceğimiz meseleleri, kullanacağımız mekânları, kanatlandıracağımız imgeleri seçtik. Bir öykünün iç dinamiğini yani merkezini teşkil edecek sorun yumağını
Sayfa 6 - Emin Gürdamur:
Cehalet bitti şükür! Bilgiyle bilgisizlik arasındaki o anlamsız ayrım kalktı! Artık herkes her şeyi biliyor. Artık herkes kendini şehvetle seviyor. Kaldıysa bir huzursuzluk, o da bilmeyenlerin bilenleri küçümsemesinden başka bir şey değil! Herkes bilgi zehirlenmesinden ölecek! İki söz arasında kir-çapak, aksırık-tıksırık, toz-pas gibi sesler duyulsa da, herkesin siyasetten iklime, aşktan ölüme, hukuktan petrole, karıncalardan kutuplara… büyük düşünceleri var! Hatta şiir, müzik, resim… bilmek ne, hepsine kendi yüksek seviyelerinden sözler, sesler, renkler ekliyorlar. Öyle yüce gönüllü ki herkes, kimse dehasını esirgemiyor. Özel gazeteleri, televizyonları, sayfaları var! En az bir milyon fotoğrafını görmedikleri kimseyi önemsemiyorlar! Bazıları “bu bir pornografi” dese de, onlara göre bu içtenlik. Hatta eşitlik. Dürüstlük. Belki biraz yalnızlıktan söz edilebilir ama dünyanın kendilerinden yapıldığını hemen görüyorlar. Yedi milyar yalnızlık olur mu hiç?.. Şükür cehalet bitti! Kimse okumuyor, herkes yazıyor. Kimse öğrenmiyor, herkes biliyor. Kimse susmuyor, herkes konuşuyor. Kimse çekilmiyor, herkes ortada. Kimse kederlenmiyor, herkes şenlik. Kimse yere bakmıyor, herkes gökyüzü. Kimse sevmiyor, herkes arzu ediyor. Kimse gözyaşı değil, herkes küfür. Kimse eşik değil, herkes ufukların ötesi. Kimse gölge değil, herkes ışık. Tevazu bitti. İncelik bitti. Hatıra bitti. Gönül bitti. Şarkı bitti. Bir aynalar pazarı ki, yaşıyoruz işte…
Reklam
"Eskiye rağbet olsaydı, bitpazarına rahmet yağardı" diye bir atasözümüz var. Hiç şüphesiz sahaflar bu toprakların ilimle, medeniyetle, irfanla irtibatını sağlayan merkezlerden birisi idi. Eskiyi rağbete muteber kılan müşterilerinin çokluğu değil, keyfiyeti, niteliği idi. Sahafları bu yönüyle rahmete, berekete gark eden pek çok hatıra yaşanmış, yaşanıyor. Biz yine eski(me)yen kitapların küf kokan, tozlu ama her dostane ve cömert sayfaları arasında dolaşmaktan vazgeçmeyelim.
472 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Céleste Albaret Anlatıyor: ‘‘Monsieur Proust’’
''Biliyor musunuz, Céleste, eserlerimin edebiyat dünyasında bir katedral niteliği taşımasını istiyorum. Bu yüzden bir türlü bitiremiyorum. İnşası bitse bile her daim bir şeylerle süslenebilmeli; bir vitray, bir sütun başlığı, küçük bir mabet veya köşede küçük bir heykel.” /s. 292 Proust okumayı kitap okumaktan daha çok seviyorum. Tuhaf
Monsieur Proust
Monsieur ProustCeleste Albaret · Opera Kitap · 2022157 okunma
575 syf.
·
Puan vermedi
Bir inceleme değil de değerlendirme niteliğindeki incelemelerime hoş geldiniz. :) İsa Yusuf Alptekin, Doğu Türkistan mücadelesinin en tanınan kişilerinden biri olmakla birlikte bu eser, onun anılarını içeren bir hatırattır. Bir hatırat olmasına rağmen içinde tarihî bilgi ve konuşmalara da yer verildiği bilinmelidir. Eseri okurken aşırı benmerkezci bir bakış açısına sahip olduğu düşünülmektedir. Ancak unutulmamalı ki hatıra dediğimiz türde kişi, kendisini ve kendi şahit olduklarını yazar. Dolayısıyla bu durum olağandır. Eserin dili oldukça anlaşılır olmakla birlikte benim okuduğum ilk basımda ciddi yazım yanlışları, kaydırılmış sayfalar mevcuttu. Ayrıca sürekli tekrar eden bilgiler söz konusuydu. Ömer Kul’un sonradan düzenleyerek hazırladığı diğer eserin daha iyi durumda olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla, eğer okuyacaksanız Ömer Kul’un düzenlediği şeklini okumanızı öneririm. İsa Yusuf’un, Mehmet Emin Buğra’nın ve bütün özgürlük savaşçılarının, ceditçilerin ruhu şad olsun.
İsa Yusuf Alptekin'in Mücadele Hatıraları
İsa Yusuf Alptekin'in Mücadele HatıralarıAli Taşçı · Doğu Türkistan Neşriyat · 19856 okunma
204 syf.
10/10 puan verdi
Ah ben dün gece öyle güzel bir #şiirkitabı okudum ki. Okuduğum şiirler beni aldı 80’li 90’lı yıllara götürdü. Niye mi? Durun anlatayım.80‘lerin ikinci yarısı ile başlayan ergenlik, e tabi sonrasında gençlik başımda duman, ilk aşkım ilk heyecan vs derken hani o kalbin başka çarpması, midede kelebekler falan malum mevzuları yaşadım tüm gençler gibi
Gönül Sokağı
Gönül SokağıFerdi Pekdemir · İkinci Adam Yayınları · 20225 okunma
Reklam
337 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.