Demek öyle.. Olsun.. Tiyatroya inanmıyor, durmadan hayallerimle alay edip duruyordu. Ve yavaş yavaş ben de inanmayı bırakarak ümitsizliğe düştüm... Aşk kaygıları, kıskançlık ve yavrum için duyduğum korkularım yüzünden küçüldüm, acınacak hale geldim. Sahnede manasızca oynuyordum.. Ellerimle ne yapacağımı bilmiyordum, sahnede durmayı beceremiyordum, sesimi yönetemiyordum. Korkunç oynadığınızı hissettiğiniz bu ruh halini siz anlayamazsınız. BİR MARTIYIM BEN. Yok o değil... Bir martı vurmuştunuz hatırladınız mı? Tesadüfen bir adam gelir ve yapacak başka bir işi olmadığından mahveder her şeyi... Küçük bir hikaye konusu.. Bu o değil..
- Bir martı vurulur, bir hikaye konusu olur..
“Büyük bir global başarı. Simyacı, Küçük Prens ve Martı'yı sevenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap.” Air Beletrina - SLOVENYA
Kitabın önündeki şu yorum yüzünden okuduğum kitap. Simyacı, Küçük Prens, Martı’yı okumuş ve seven biri olarak okudum. Tabiki de sonuç yanıltmadı kesinlikle kıyaslanamaz bana göre ama başlı başına romanın kendisi konu olarak fena değil. Dili akıcı okunabilecek bi roman ama büyütülecek bir roman değil.
Roverandom x Alıntı&Yorum
"Her yırtık pırtık yaşlı adam, kötü yürekli bir yaşlı adam değildir." Herkese merhabalar. Bu aralar ne okusam diye düşünürken Tolkien'in bağımsız bir eseri geldi ve neden okumayayım diye düşündüm. Ve okuduğum anda hikayeyi iyiki okumuşum diye düşündüm.
Konusu şöyle, Rover adında bir köpüş, kendi halinde
Hani bazı hikayeler vardır, son sayfaya geldiğinizde eski bir dostu kaybetmiş gibi hissedersiniz; işte ben Momo'yu çoooook özlüyorum. O, benim de en yakın dostum olmuştu
.
.
.
O kadar yavaş okudum ki, hiç bitmesin istedim çünkü Momo'yla zamanın tadını çıkarmak, yavaşlamak, saat çiçeklerinin güzelliğinde yol almak çok keyifliydi.
.
.
.
Genç,