Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yetimler Babası
Kâzım Karabekir Paşa, doğu cephesindeyken savaşta yetim kalmış Türk ve Ermeni çocuklara sahip çıkmıştı. Gürbüz Çocuklar Ordusu Teşkilatı'nı kurup, sahipsiz çocukları açlık ve sefaletten kurtararak meslek sahibi olmalarını sağlamıştı. Bu yüzden kendisine "Yetimler Babası" denilmişti.
Sayfa 76 - Kronik
Muallim Afet Hanım basında ilk kez 3 Nisan 1930'da Türk Ocağı'ndaki "kadınların intihap hakkı hak­kında"ki konferansıyla yer aldı. O sırada Musiki Muallim Mektebinde Yurt Bilgisi öğretmeniydi. Belediye seçimlerine kadınların katılması için yasa değişikliği yapıldığı günlerde Afet Hanırn'ın konferansının konusu kadınların seçme ve seçilme hakkıydı. Afet Hanım hitabesin­de, "Kadınlara intihap etmek ve edilmek hakkının verilmesi milli ha­kimiyetin ifadesidir," dedi. Konferansı Ankara Kadınlar (Yardım) Bir­liği düzenlemişti. Haberde "Ankara'da kadın hareketlerine ait bir inti­ba" başlığı bulunuyordu. Konferansta Mustafa Kemal, İsmet Paşa (İnönü) ve Kazım Paşa (Karabekir), vekiller, sefırler, Afet Hanım'ı din­ledi ve alkışladılar. Afet Hanım (İnan) Türk Tarih Tetkik Cemiyeti'ne (Türk Tarih Kurumu) başkan seçildiği 1930 yılında 22 yaşındaydı.
Sayfa 229
Reklam
Kazım Karabekir Paşa...
Sadık Sabri Bey'e Kâzım Karabekir Paşa'yı sormuştuk. Şöyle dedi: - "Karabekir saf insandır! Bakarsın, Şeyhü'l-İslâm'ın elini öper; bakarsın tam zıd tarafa geçer. Kadir Mısıroğlu Bey'in bir sözü var. kendisine: "Kadir bey, Karabekir Paşa'nın İttihad ve Terakki'ye dair kitabını gördünüz mü?" diye sormuştum... O da: "Üstâdım gördüm. İnsan Karabekir'den soğuyor, yahu..." demişti...
Sayfa 196 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Miralay Sadık Sabri bey-, Karabekir Paşa , Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Bu memleket savaşın başında ya Bolşeviklere teslim olunacaktı ya Amerikan mandasını kabul edecekti ; bunlara engel olan , işte benim !..
Sayfa 60
Atatürk’ün ülke gençliğine hitabesini Türk okullarında okuyan herkes bilir, ama kendi sunduğu ilk konuşma, ustası olduğu Osmanlıca diliyle hazırlanmıştı ve yine kendi yaptığı dil reformlarının sonunda yeni kuşakların bunu anlaması olanaksız hale gelmiştir. Aradan geçen yıllar boyunca tekrar tekrar yayınlanan nutkun dili, her seferinde biraz daha
Sayfa 530Kitabı okudu
Reklam
Türkiye ile Irak arasındaki resmî sınır, İngilizlerin ve Türklerin kontrolü altındaki bölgeleri belirleyen Brüksel Hattı’nı temel aldı. Harcamalarını karşılayacak gerekli kaynaklardan yoksun kalan Türkiye, petrol kuyularındaki yüzde onluk hissesini 500 bin sterlin karşılığında sattı. Yine ülkenin onurunu kurtarmak için, para ödeneceği yalnızca
Sayfa 510Kitabı okudu
İlk olarak ordunun desteğini alacağından kesinlikle emin olmak zorundaydı. 2 Şubat 1924’te Kâzım Karabekir, İsmet Paşa ile Milli Müdafaa Vekili Kâzım’ın (Özalp), İzmir’deki askeri tatbikatı izlemeye gittiklerini öğrenince şaşkınlığa uğradı. Genelkurmay Başkanı Fevzi de (Çakmak) onlara katılacağından, o da gitmeye karar verdi. Mustafa Kemal
Sayfalar: 467-468-469-470-471-472Kitabı okudu
Meclisin yeni başkanı Fethi (Okyar) ile İstanbul’da karşılaşan Karabekir, Mustafa Kemal ile eski dostlarının arasındaki ilişkilerin düzeltilmesine yardımcı olmasını istedi. 7 Aralık’ta da komutanlardan ordu ile politika arasında bir seçim yapmalarının istenmesini resmî olarak önerdi. Aktif görevde bulunan komutanlar meclis üyeliklerini
Sayfa 464Kitabı okudu
30 Ekim’de Rauf’u iki önemli gazete başyazarı Ahmet Emin (Yalman) ile Velit Ebüzziya ziyaret ettiler. Ertesi gün gazetelerde yayınlanan röportajda Rauf, yönetimin isminin cumhuriyet olarak değişmesinin ancak halkın isteklerine saygı duyduğu taktirde bir farklılık yaratacağını söylüyordu. 10 Kasım’da İstanbul’a ulaşan Kâzım Karabekir’i karşılayan Rauf, Refet ve bir grup gazeteci, Ankara’dan gelen haber Mustafa Kemal’in kendine yeni bir maiyet edindiğini ve tam anlamıyla otoritesini kurma yolunda ilerlediğini gösteriyor, dediler. Karabekir anılarında, gazetecilere, Mustafa Kemal’in padişah ve halife olmasını dostlarının önlediğini ve onun da buna karşılık bir çıkış yaparak cumhurbaşkanı olduğunu açıkladığını yazacaktı. Şimdi Mustafa Kemal eski dostlarını cumhuriyet düşmanı ve padişah yanlısı diye tanıtarak, yaşamı boyunca bu makamı elinden bırakmayacaktı. Karabekir’in belleği bundan sonraki olaylarla karışmış olabilir ve herhalde yazdıklarına oranla daha dikkatli konuşmuştur. Ne var ki, Mustafa Kemal’in eski dostlarının onu yerinden etmek için güç birliğine giriştikleri ve İstanbul’daki en etkili gazetelerin desteğini aldıkları gerçektir. Mustafa Kemal’in meclisteki taraftarları ise 8 Aralık’ta üyeleri arasından bir İstiklâl Mahkemesi kurarak, özellikle basının içindeki bozguncuları temizlemek üzere İstanbul’a gönderdiler ve böylelikle tepkilerini gösterdiler.
Sayfa 461Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.