İçim, ilk kez kanatlarını deneyen kuş gökyüzüne değil toprağın derinlerine...
"bir elma ağacı yüzlerce elma bir aşık iki insan yarısı aşk yarısı acı elmanın/ bir kadın haberi yok sevildiğinden/ ya da bir adam/
Reklam
Mademki seviyorum, daha ne isterim? Sevgi, sırasında ıztıraptır, elemdir, gözyaşı ve feryattır. Iztırap ve zevk, aynı zamanda çırpınan iki kanat gibi, aşk uçuşlarını dengeliyor. Ben bu iki kanadın ortasındaki kuş gibi tanımadığım fezalarda uçuyor, uçuyorum.
Allah sana ne arıyorsan onu verecekti. Ne arzu ediyorsan o olursun. Kuş kanatlarıyla uçar ama mümin arzularıyla uçar.
En geveze kuş umut kuşudur ve o hiç susmaz ...
Eskiden ölümü ben başka türlü düşünürdüm: İnsan elli sene, altmış sene, hülasa istediği kadar yorgunluktan bitap düşünceye kadar gezer, koşar, eğlenir. Sonra, gözleri tatlı bir uyku ihtiyacıyla mahmurlaşmaya başlar. O vakit bembeyaz, temiz bir yatağa uzanır. Yeni başlayan uykuların hafif sarhoşluğu içinde gülümseye gülümseye sönüp gider. Güneşe karşı parlayan beyaz mermerler üstünde kucak kucak çiçekler... O mermerlerdeki küçük yalaklardan su içmeye gelmiş birkaç kuş... İşte ölüm denince benim gözümde böyle sevimli ve hemen hemen neşeli bir hayal uyanırdı. Şimdi, onun acı lezzetini, toprak, öd ağacı ve servi kokuları içinde dilimle tadıyor, ciğerlerimle kokluyor gibiyim!
Sayfa 234
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.