259 syf.
·
Puan vermedi
Hatırat ve Seyahatnameleri hem dil hususunda akıcı ve eğlenceli buluyorum, hem de o dönemin ruhunu, atmosferini, toplumun sosyolojisini, dönemin politikasını anlama konusunda çok faydalı olduğunu düşünüyorum . Bu hatırat da aynı şekilde bir izlenim bıraktı bende. Kitabı içerik olarak biraz incelemek gerekir ise: Sovyetlerin ikinci diplomatı
Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Anıları
Bir Sovyet Diplomatının Türkiye AnılarıSemyon İvanoviç Aralov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019198 okunma
214 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yaban, ya aydın ile köylü arasındaki uçurumu içtenlikle dile getirdiği bu yarayı cesaretle deştiği ve Anadolu köylüsüne ait gerçekleri bütün çıplaklığıyla önümüze serdiği için çok övülmüş, ya da tek yanlı olduğu, gerçekleri çarpıttığı ve köylünün yalnız olumsuz yönlerini anlattığı için eleştirilmiştir. Tartışılan sorun hep şu olmuş: Yakup Kadri
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,8bin okunma
Reklam
Ağlattı:'(
GECE KARANLIĞINDA GAZİ'NİN KAĞNILARI... İbrahim Göktürk'ün 10 Kasım 1964 yılında Ulus gazetesinde yayımlanan yazısında Zihni Kavukçu'nun ağzından pek bilinmeyen bir Ankara gecesi anlatılıyor: "Ben Kurtuluş Savaşı sıralarında Ankara'nın Samanpazarı semtindeki bir askeri hastahanede sağlık memuru idim. Hastahane dediysem öyle ahım şahım
Sayfa 453Kitabı okudu
Kapatın ve Kaldırın!
Kurtuluş Savaşı kazanılmış, herkes sevinç içinde, yarınlara umutla bak maktadır... O günlerde İstanbul'dan Atatürk'e, Çankaya'daki evinin duvarlarını süslemesi için bir armağan gönderileceği bildirildi. Bir süre sonra armağan, bir sandık içinde geldi. Sandık açıldı... Üstündeki talaşlar boşaltıldı... Atatürk, ortaya çıkan tabloyu görmek için eğildiğinde, birden yüzünü buruşturdu: "Kapatın ve kaldırın şunu," diye bağırdı. "Ne iğrenç manzara... Gönderenin aklına şaşarım!" Tabloda, Yunan bir asker sırtüstü yatarken gösteriliyordu. Fesli bir Osmanlı askeri de, bir ayağıyla Yunan askerin göğsüne basarken, süngüsünü de askerin göğsüne saplıyordu.
Sayfa 104Kitabı okudu
Genç Türkiye Cumhuriyeti'ne 1923 yılı itibariyle Osman­ lı'dan kalan miras şudur: Nüfusun %80'i kırsal bölgede yaşıyor. Bunun önemli bir bölümü yerleşik değil göçebe. 40.000 köyün 37.000'inde ne okul var, ne yol var ne posta ne de dükkan. 40.000 köyde yaklaşık 1 1 milyon insan yaşıyor. Bu insanların ancak %2'si okuryazar. 1922 istatistiklerine
204 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bizden hikâyeler...
Türkçe hikâyeden söz edildiğinde akla ilk gelen isimlerden birisi
Memduh Şevket Esendal
Memduh Şevket Esendal
En çok ismini duyuran eseri
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile Kiracıları
olsa da ben hikâyelerini romanından daha başarılı buldum. Düz bir durum anlatıcısı, dili pürüzsüz, temiz, sade. Ama olay uzadıkça tadı kalmıyor, kendini tekrar etmeye başlıyor kanaatindeyim. Öykülerinde kadın sorunu, Kurtuluş Savaşı öncesi yaşanan çaresizlik, Batı özentisi, sömürü düzeni, ağanın işçiyi, belediye memurunun esnafı sömürmesi, düzenin adamı olan insanları, çok evlilik sorununu işlemiş. Üslubunda
Anton Çehov
Anton Çehov
etkileri görülmekte.
Seçme Öyküler
Seçme ÖykülerMemduh Şevket Esendal · Kapı Yayınları · 20236 okunma
Reklam
203 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.