"Yarabbi Hayat ne kadar güzel. Ama bizim gözümüz kör, kulağımız sağır. Ancak dara düştüğümüzde, paçamız sıkıştığında görüyoruz bu güzellikleri. Bu ne kadar nimet! Bunların hangi birine şükretmeli? Etrafımda olanlara mı, hayatta kaldığıma mı? "
Mavi Kuş ile çokça gülmeli biraz da hüzünlenmeli bir yolculuğa çıkmak ister misiniz? Kurulun otobüsün bir koltuğuna ve bekleyin şöför Kenanı. Beklerken sıkılmaya vaktiniz olmayacaktır emin olun. Doktorundan hastasına, ağasından kahyasına, turistinden rehberine, polisinden öğretmenine, jandarmasından mahkumuna… Ha bir de unutmadan Mavi Kuş’un tepesindeki Erol’a. Binbir çeşit dünya var bu otobüsün içerisinde (ve tepesinde). Her birinde bir sohbet bulursunuz, bir hayatı okursunuz. Tabi ne kadarını okumuş sayılırsınız orası muamma. Kutlu’nun deyimiyle “Hiç kimse dışarıdan görüldüğü gibi değildir. Bir insanı tanımak yıllar alır.(syf 44)”
Siz okuya durun, bizim kuş trene yetişme derdine düşsün. Ama ne demişler acele işe şeytan karışır. Yolda sizi neler bekler bilemezsiniz. Sadece yolda değil tabi sonunda da sizi bekleyenlerin şaşırtıcılığını tahmin bile edemezsiniz.
Mustafa Kutlu ; bitmesini istemediğim, Anadolu’yu ve insanın sıcaklığını hissettiren bir nevi taşra kokan samimi hikayeleri ile okumaya fazla vakit ayıramayacağımı bildiğim dönemlerde kalemine sarıldığım bir yazar oldu benim için.
Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar.
Mavi KuşMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201112,1bin okunma
"Bir şarkı gibisin artık".
Nereden takıldı bu mısra dudaklarıma.
Nağmesiz
Tok , garip bir mısra.
Eve gelinceye kadar bu herhalde çok
kullanılmış mısrayı tekrarlıyorum ...