“coşku denen şey, hercai, oyunbozan bir şeydir, tabiatında vardır bunun, bir görünür, bir kaybolur!... hadi sıkıyorsa çıksın biri, sırtını yere getirsin de görelim coşkunun, iki dakka sonra pes demezse ben de neyim!... baştan belli diyeceği, baştan! pes! anca pes! kralı gelse haklayamaz coşkuyu!... nerede be öyle, çocuk oyuncağı mı bu!... yıllarca canını dişine takacaksın, teslim olmayacaksın, keşiş gibi sabredeceksin, ha bir de ne tabii, şansın da yaver gidecek arada! hadi belki o zaman, hani kuş kadar, bir gıdım bir coşku kısmet olur adama! şu kadarcık !... coşku kıymetli şeydir Profesör Y Beyefendi!... tekrar söylüyorum!... kalpten bile daha değerlidir bir manada!
Güneş demir atmış hükmediyor zamana
Çalıyor geceye ait sisli karanlıkları
Tutkuları ağır basıyor aciz insanın
Dipsiz kuyularının derinliği kendi içinde
Kurulurken cümleleri dil ile dudak arafında
Harflerinin ayakları dolanıyor birbirine
Bu ne garip bir muamma manayı ararken
Başlar ve biter oysa hayat iki satır arasında
Gökte taşlara takılır
#medusanınölükumları
-MARAL ATMACA
"Uğruna savaşacağın bir şey varsa yaptığın hiçbir şey akıllıca olmaz."
Ötanazi Okulu ile başlayan maceram #medusanınölükumları ile devam ediyor. Yazarın ilk fantastik eseri ama ortaya öyle güzel bir iş çıkmışki 600 sayfa kitabı 1,5 günde okudum hemde soluksuz. Serinin ilk kitabı ve karakter yoğunluğu
Şu çağın en büyük derdi insan. Dostu, sevgilisi, iş arkadaşı, akrabası... Seçebildiklerimiz de seçemediklerimiz de dert olabiliyor. Her şey yolunda gitse, insanlar zaman zaman can sıkıyor. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi soruyorlar, neyin var? Paul Auster cevaplıyor: "Benim bir şeyim yok. Doğru insana rastlamadım, hepsi bu." Yeni bir