Yürük Kızı Gökçen Masalı
Pınara gittiler. Eğilip içtiler. Buz gibi, tatlı bir suydu. Türkmen doğru söylemişti. Biraz sonra adeta acıktılar. O zaman Türkmen, bu pınarın masalını anlattı: Vaktiyle, çok eski bir zamanda, bu obanın olduğu yerde bir Yürük çadırı varmış. Kadını ile tek başına oturan Yürüğün çocuğu olmaz, o da üzülüp tasalanırmış. Bir gün ak sakallı, yorgun,
255 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
215 günde okudu
Masallar
Ateş böceği ile Karınca Hikayesi Simurg'un Hikayesi Kuyuya Düşen Eşek Sağır Kurbağa Anne Balık ve Yavruları Anna Karenina 🌬Fırtına Çıktığında Uyuyabilmek Deniz Kızı ve Yaşlı Balıkçı
Başarı Perspektifinden Masallarla Kariyer ve Giriş Yolculuğu
Başarı Perspektifinden Masallarla Kariyer ve Giriş YolculuğuZeliha Tekin · Dora Yayınları · 20201 okunma
Reklam
Önemli...
KIYMET BİLMEK… "Bir padişah acemi bir köle ile gemiye binmişti. Köle hiç deniz görmemiş, geminin mihnetini tatmamıştı. Ağlamaya, inlemeye başladı. Tir tir titriyordu. Sakinleştirmek için çok uğraştılar, ama bir türlü mümkün olmadı. Padişahın keyfi kaçtı. Herkes aciz bir vaziyetteyken gemide bulunan yaşlı bir adam padişahın huzuruna çıktı, 'Müsaade buyurursanız ben onu sustururum' dedi. Padişah da 'Lütfetmiş olursunuz' dedi. Yaşlı adam emretti, köleyi denize attılar. Köle birkaç kere suya battı çıktı. Sonra saçından yakaladılar, gemiden tarafa çektiler. Köle gemiye yaklaşınca iki eliyle dümene asıldı, oradan gemiye çıktı, bir köşede uslu uslu oturmaya başladı. Yaşlı adamın yaptığı iş padişahı hayrete düşürdü, 'Bu işte hikmet nedir' diye sordu. Yaşlı adam cevap verdi: 'Köle evvelce suya batmayı tatmamıştı. Gemideki selâmetin kıymetini bilmiyordu. İşte huzur ve saadet de böyledir, bir felâkete duçar olmayan kimse, huzurun kıymetini bilemez."
750 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
YASAKLAR, BASKI, ZORBALIK VE ZULMÜN KISA TARİHİ İLE İLGİLİ BİR İNCELEME
M. Kemal hakkında bilmediğim, duymadığım ne var ki böyle hacimli bir kitabı okuyayım’ düşüncesiyle Mango'nun Atatürk'ünü yıllardır almamış ve okumamıştım. Fakat son yıllarda, M. Kemal gibi her konuda “ben, ben, ben” diyen bir ses ülkeyi zindana çevirince ve yağmadan pay alanlar hariç herkes Türkiye’den kaçıp, canını kurtarma gayretine
Atatürk: Modern Türkiye'nin Kurucusu
Atatürk: Modern Türkiye'nin KurucusuAndrew Mango · Remzi Kitabevi · 2004595 okunma
133 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Satır Arası Hikayeler - Serdar Tuncer 133 syf / Eşik Yayın Puanım : 6 Yorumum : Serdar Tuncer'in duruşunu sesini ve kalemini seviyorum. Bu eseri tarihte yaşanmış ya da yaşanıldığı düşünülen, dilden dile aktarılan hikmetli öykülerle doludur. Ki bu öyküler bizim mirasımızı, tarihimizi ve kültürümüzü oluşturuyor. Ben hikayeleri okurken kendimi bir köy evinde sobanın yanı başında otururken hayal ettim. Tabi ki bu hayalin içinde yağmurun sesi ve buram buram ekmek kokusu da vardı :) Çoğu duyduğum ve bildiğim hikâyelerdi. Ancak ben okurken tekrar hayat buldular. Ve gözümde canlanan yaşlı bir karakter vardı. Bu bazen bir padişah oluveriyor, bazen bir zerdüş, bazen de bir aşık. Ama ben onu en çok dostla aldanan aldanmaz öyküsüne yakıştırdım. Ve bu hikayenin adını da ayrı bir sevdim. Serdar abi sözü yormadan izahını yapmış, ve bize de okumak kalmış.. Kitabın önsüzünde bu hikayelerin bize neler kattığından bahsediyor benim çok hoşuma gitti. Paylaşmak istiyorum; " Vezir olmanın adam olmaya yetmediğini o hikayelerden öğrendik, kimsenin yaptığının yanına kar kalmayacağını, bir böceğin bile sebepsiz yere yaratılmadığını, her işte hayır olduğunu, sevmeyi, sevilmeyi, cömertliği, kahramanlığı, saygıyı, adam olmayı, incitmemeyi hatta kulluğu o hikayelerden öğrendik. " Alıntılar : • Aşıkların ciğerleri deliktir. Maşuk onları nerede olursa olsun bilir, tanır. • Sözler hacim kazanıyor dudaklarında. • Aşık susarsa, Arif konuşursa helak olur. • Beni aldatacaklarsa Allah ile aldatmasınlar. Dostla aldanan aldanmaz. • Kaybetmenin acısı kazanma arzusu ile birleşince akıl terkeder sahibini.
Satır Arası Hikayeler
Satır Arası HikayelerSerdar Tuncer · Eşik Yayınları · 20181,903 okunma
Bundan 87 yıl önce bugünlerde, TBMM’de kabul edilen bir kanunla ‘hain’ ilan edilen bazı kişiler yurtdışına sürülüyordu. Bundan 73 yıl önce yine bu günlerde ise TBMM’de bu kişileri affeden kanun kabul edilmişti. Neredeyse herkesin birbirini ‘Ergenekoncu’, ‘darbeci’, ‘Kürtçü’, ‘bölücü’, ‘terörist’, ‘şeriatçı’, ‘Fethullahçı’, ‘Batı şakşakçısı’,
Reklam
55 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.