Hitler donemindeki yaygin anlayisa gore Almanlar, Aryan olarak bilinen ustun ari irkiydi. Digerleri ancak onlarin kolesi olabilirdi. Bir de kole bile olamayacak, "kanlari ve genleri bozuk" oldugu icin imha edilmesi gerekenler vardi: Yahudiler!
Yahudi dukkanlari boykot edilip yagmalandiktan sonra 1935 yilinda ari olmayan irklarin ari
1. Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam
Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna sığmazam
1. (İki cihan (dünya ve ahiret) benim içime sığar, ancak ben bu dünyaya sığmam.
Mekansızlık cevheri bende, ben bu aleme sığmam.)
2. Kevn ü mekândır âyetim zâta gider bidâyetim
Sen bu nişân ile beni bil ki nişâne sığmazam
2. (Bütün varlıklar
6. Genc-i nihân benim ben uş ayn-ı ayân benim ben uş
Gevher-i kân benim ben uş bahr ile kâna sığmazam
6. (İşte gizli hazine benim. Görünenin aynısı işte benim. Bu hazine kaynağının incisi de işte benim. Ancak ben ne denize, ne de kaynağa sığmam.)
/Seyyid Nesimî/
Bizi sanık kürsüsüne çıkardıklarında dikkatimi çeken ilk şey Compeyson'ın görünümü olmuştu; o kıvırcık saçlarıyla,o siyah kıyafetleri ve beyaz mendiliyle tam bir beyefendiydi;oysa ben adi bir serseri gibi görünüyordum. Oturum başlayıp kanıtlar sıralandığında kanıtların büyük ölçüde benimaleyhimde olduğunu, Compeyson'ın aleyhinde pek bir
1. Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam
Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna sığmazam
1. (İki cihan (dünya ve ahiret) benim içime sığar, ancak ben bu dünyaya
sığmam. Mekansızlık cevheri bende, ben bu aleme sığmam.)
2. Kevn ü mekândır âyetim zâta gider bidâyetim
Sen bu nişân ile beni bil ki nişâne sığmazam
2. (Bütün
‘Yadırgıyorum sevgisini, delice, yönsüzlükle çevrili, içimizde kanayan ve bizi sarı benizli yapan bir yara gibi, boyuna oyan, kemiren. İşte bu karanlıkta yüzü, zıpkınlanmış bir balığın denize akıttığı kanla boyalı. Sevmedim seni diyorum, sevmedim seni, hiç sevmedim, bunu boyuna söylüyorum. Hasta bir şey diyorum, kurtulmak istiyorum, çünkü ben de hastalanabilirim, çünkü bulaşıcı bir hastalık. Git diyorum, nereye gidersen git, bir coşkuyla bir hastalığı karıştırmamalıyım, git işte, dön geri, hiç yaşamamış olalım, hiç karşılaşmamış. Bir yıkıntıya çevirdi yaşadığım her şeyi, bir şehir kalıntısında geziyoruz sanki.’
Denize dalmadan gevher bulunmazdı. Er manasını bilmeyen cahillerin bari taştan olur, delinmezdi. Oysa er olanın gözüne mağripten maşrık ayan görünür perde olunmaz; aşık olupta can vermeyince canan bulunmazdı. Kendimi yokladım, evet aşık olmuştum…
Kim sevse titrek yelkenli gemilerle geri dönüyor. Önce tuzlu sularla yüzler yıkanıyor ve sefer sırasında uğradıkları haksızlık limanlarını bir bir anlatmaya koyuluyor şaşkınlar.Çoğunun hikayesi aynı, herkes terkedilen...Herkes bir miktar haksızlığa uğramış ve herkes...
Ve herkes bir çuval incirini tesadüfen denize düşürdüğünü, dalsalarda