Ulvî ve mazlum Abdülhamid’in şahsiyetinde öyle bir düğüm gizlidir ki, bu düğümün çözülmesiyle beraber, sahte inkılâplarımızın ve milli kahramanlar şeklindeki vatan hainlerinin baştan başa iç yüzleri meydana çıkacaktır.
“Yolumuz, Hâlimiz, Çaremiz” ve 1965’te “Sahte Kahramanlar” isimli konferansların kurduğu tuzak vesilesiyledir... Efendim, biz bu davanın sevdasına değil karasevdasına o tarihte düştük!..
Her sahada ve bütün hareket tecellilerinde üstün varlığa, üstün oluşa yol açan, kendisini ve cemiyetini aşan, insanı ve cemiyeti yoğuran ve nefslerini aşmaya davet eden, zamanı delen ve mekanı yırtan hamle örneği üstün insan...