Bir elma olgunlaşıp yere düşünce, bu düşüşün nedeni nedir? Sapının kuruması, ağırlığının elmayı yere doğru çekmesi, güneşin yakması, rüzgarın etkisi, çok ağırlaşmış olması ya da dibinde duran çocuğun onu yemek istemesi midir? Neden bunların hiçbiri değildir. Burada söz konusu olan, sadece her hayati, organik, temel olayın gerçekleşmesine yol açan koşulların bir araya gelmesidir. Ve hücre dokusunun çürümesinden ötürü elmanın düştüğünü söyleyen botanik bilgini, ancak elma ağacının altında duran ve elmayı yemek istediği, bunu Tanrı'dan dilediği için düştüğünü söyleyen çocuk kadar haklıdır.
...Yer yüzünde ahlak yok. Aşkın simgesi olan mersin çiçeğini, savaş simgesi olan defneyi, barış simgesi olan şu koca aptal zeytin dalını, çekirdekleriyle az kalsın Adem'i boğacak olan elmayı ve etekliklerin ağababası olan incir yaprağını buna kanıt gösterebilirim...
Sayfa 442Kitabı okudu
Reklam
"Niçin tehlikeye atılıyorsunuz yüzbaşı?Attan inmelisiniz" Vaska Denisov, atının eğeri üzerinde salındı. "Kurşunlar suçlu olana isabet eder!" dedi.
Kontes de, çocuklarının kendileri için hiçbir gizemi olamayacağını sanan sayısız ana-babanın yanılgısına düşüyordu.
Sayfa 68 - Morpa Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Bir şey aramış gibi uzaklara, Tuna'nın sularına, gökyüzüne, güneşe bakmaya başladı. Gökyüzü ne kadar güzel, açık, sakin ve derin görünüyordu.Batmakta olan güneş ne kadar parlak ve harikaydı. Uzaklarda Tuna'nın suları ne kadar renkli ve oynak pırıltılarla yanıyordu. Tuna'nın arkasındaki masmavi dağlar, manastır, gizemli geçitler, ağaçların tepelerine kadar sise bürünmüş çam ormanları ise daha da güzeldi. Orada her şey barış ve mutluluk içindeydi. Rostov: Orada olsaydım başka hiç ama hiç bir şey istemezdim diye düşündü.sadece benim içimde ve bu güneş ışığında bu kadar mutluluk varken burada...İnleyişler, acılar ve bu ehemmiyetsizlik, bu telaş..İşte yine aynı şeyi tekrar tekrar haykırıyorlar. Herkes birden geriye doğru koşuyor ve ben de onlarla beraber koşuyorum. Ve işte ölüm.. Ölüm üzerimde dolaşıyor, etrafımda dolanıyor...Her tarafta onu görüyorum, hissediyorum. Bir an sonra ben de bu güneş ışığını, bu suları, bu dağ geçidini bir daha göremeyeceğim."
Sayfa 100Kitabı okudu
Ama, yine de insan, er geç oraya ayak basacağını ve arkasında ne olduğunu öğreneceğini biliyor ve o anı özlüyor. Tıpkı, insanın kaçınılmaz bir şekilde ölümün ötesinde ne olduğunu öğreneceği gibi.
Sayfa 200 - Morpa Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.